Sessiz bir köşede oturmuş, puslu, yarı aydınlık İstanbul'u seyrediyorum.
Düşünüyorum İstanbul niye özel
Güzelliği mi özel,
İçinde nefes alanların özelliği mi güzel
Yoksa bunların birleşmesi mi güzel
Ilgıt Ilgıt bir sıla akşamında
Peri kızı saflığında
Ve yıldızların o ulaşılmazlığında
Gel desem gelir misin
Elimde gönlümün resmi
Son yirmi senenin ilk on senesinde
Taşıdım senin sevgini bir hammal gibi
Bir kara gözlerine, bir senin sevgine
Bir de seni sevdim bedeni genç,
Ruhun yaşlanmış,
Yüreği parçalanmış sevgili..
Yüreğime demir attın
Derinlere saplanıp,kök saldın..
Duygularımı yeşertip,canlandırdın
Sevginin nasıl olduğunu anlattın
Olmaz dediğim oldu
Erişilmezliğin nazlı kızı
Diyorsun ki
''Canımsın bende senin CAN'ın
Ben gökkuşağı isem
Sen alev alev güneşsin
Diyeceğim söz çok daha
Kimi,dilimin ucunda
Kimi, gönlümden yeşerir
Kalbi çevirir bahara
Söylememiş sözlerimi
Ya Rab müracatım sana
Sen herşeyi bilensin
Sevgimin büyüklüğünde
Tüm aşkların membası olan,
Ruhuma serpilen bir aşk damla damla
Böyle bir sevda istedim Senden
Kapattım gözlerimi
Karşımda yüzün
Bu nasıl sevgi iki gözüm
Bende ne akıl, ne de çözüm
Terki terk ettim sevginde
Yazık çok yazık
Bu kadar mı yanıldım
Yada tanımalar,anlamalar
Aşkın kör kuyularında mıydı
Nağahan açılan,nalan eden
Bakma sen son günlerdeki hallerime,
Hele kahkahalar atarken, aninden başlayan
Volkandan sızan lav gibi, alev gibi
Yürek yağmurlarıma
Aman sakın ha! sen yağma
Eski dostum umarım iyisindir,harika şiirlerin devam ediyor grüyorum.
Dizelerinde şiiriyeti yakalamış şairi okumaya değer buluyorum. Başarılarının devamlı olmasını dilerim.
Salim Kanat
İbrahim Ethem Bingül. Şairin ismi bile şiirce..Şiirce konuşuyor, şiirce yazıyor şair.. Binlerce gül sunuyorum Sayın Bingül'e