Şu eziyetime bir bakar mısın?
Yaşamaktan vazgeçersin inan ki.
Orta yerde bir neden yok iken,
Sen kendi kendine öfkelenirsin.
Güvensizlik sana hiç yakışmadı.
Yıl iki bin yirmi üç,
Kasım ayı, günlerden cuma,
İstanbul sokaklarında geziyorum.
Sanki, burası yaşadığım şehir İstanbul değil
Sokakları, semtleri tanınmaz halde
Yabancı insanlarla dolmuş.
Her gün bir ve beraber iken,
Ne dedimde bana küskün bakarsın
Orta yerde bir dargınlık yok iken,
Geçip gittin sebebini demedin.
Beni yürekten sevmiş olsaydın,
Aileyi çekip çeviren kadın
Yuvayı kollayıp koruyan kadın!
Varlıkta yoklukta var eden kadın,
Kadınlar ailenin sigortasıdır!
Kadın, erkek birliktelik kurmadan,
Karanlık senin neyine güveneyim ki,
Varlığın benim kabusum olmuş.
Uykumu bölen, korku salan geceler,
Var git benden ne istersin karanlık!
Beni huzursuz ve rahatsız ediyorsun.
Doğanşehir, Karaterzi köyünde,
Dünyaya merhaba dedim o yerde.
Benim ilk çığlığım orda duyuldu,
Var oluşum benim Karatezi'de.!
O yıllarda annem, babam genç idi,
Her sözünde kindarsın,
Beni yorma kardeşim.
Söylediğin bir bühtan,
Merhamet et kardeşim.
Bu kadarıda fazla,
Bir bahar günü tanıştık seninle,
Dünya ikimizin olmuştu inan.
Her akşam her sabah buluşmak için,
Ömrümde ömür gidiyordu inan.
Benliğimi aşkımıza adadım,
Riyakar hilekar dünya işinde,
Toplum düzenini yönetir olmuş.
Doğruluk dürüstlük para etmiyor.
Yalancı hilebaz iş bitiriyor.
Ahlakın erdemin yeri kalmamış.
Kendince herkesin bir yaşamı var,
Varsıl var, yoksul var be adam!
Olur olmaz eleştiri yaparsın,
Üstüne lazım olmayan işe bakarsın!
Yoksulun hayatı, bir yangın yeri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!