Güneş ufka yaklaşıp da, gün akşama dönünce gel,
Geceleri gelmem dersen, şafak yeni sökünce gel,
Gelir misin, yoksa hiç gelmez misin bilemem ama,
Gündüz vakti geleceksen, gözün aydın olunca gel.
Seni üzen yüzler solsun, sen gonca kal,
Yüküm gam yüküdür, güler geçerim,
Dalgalı denize rüzgâr ekerim,
Ruhum daralırsa yelken açarım,
Çıkarım deryaya uçar giderim.
Tehdide aldırmam, vurdum duymazım,
Ciğerparem derdin sen, ne oldu diline?
Beraberken söylermişsiniz meğer siz?
Hani dünyaları isterdin bir tek teline,
Dünya mı prim yaptı, tel mi değersiz?
Sen kimsin? Ben kimim? Dedin durdun,
Sayın Akyürek, yürekleri dağladın,
Kara haberinle dilimizi bağladın,
Dünya fani, seninle daha iyi anladım,
Mekânın Cennet olsun sevgili Akman.
Her şeye vakıf idin sen güya,
Gözleri çekici, yanakları al al,
Dilinden sanki bal akıyor bal,
Ayrı yaratmış Tanrım başkalarından,
Tanımamışım, görmemişim suç bende mi?
Gördüğüm gün dedim,
Yeni açmış gonca bir gül,
Denizden çıkan her şeyi yeriz dedik ya!
Sonunda tokadını yemek de varmış.
Hem öyle bir tokat ki;
Alimallah Osmanlı tokadı gibi;
Ama yine uslanmadık.
Sensiz Dünyamın coşkun pınarı,
Estiğin gönülde dal bırakmazsın,
Lütfedip kollarıma gelsen bir kere,
Masum dudakların değse tenime,
Ateşinle bende hal bırakmazsın.
Gün kızıla çalıyorsa, sen yeşile bürün.
Yanakların allansın, gonca gül gibi görün,
Sen ki, en güzelisin temsil ettiğin türün,
Gönlünde güller açsın, gül bahçesine bürün.
Başın tomurcuklansın gülnihal gibi görün.
Tarlalarda çalışmaktan,
Zaman ile yarışmaktan,
Toz dumana karışmaktan,
Nasırlanmış eller gördüm.
Güneşi hiç görmemekten,
Yaz gelince dağdır yerim,
Dağdan yer, gölden içerim,
Hep boşadır emeklerim,
Ben kuyruklu değirmenim.
Hipodromlar benim için doludur,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!