Nemrut'a bir Hazreti İbrahim çok olmalıydı, o yüzden sineği görevlendirdi yaratan? Nemrut gibi kibir putunu o küçük sinek yıktı. Ya Nemrut'un yaktığı ateş ne büyüktü ama bu da Hz İbrahim için çok küçük olmalaıydı, YAKMA! emrederken yaratan karıncayı da görevlendirdi, ağzında su damlasıyla çık yola ve şu ateşi söndür! O büyük ateş gül bahçesi oldu! O karıncanın söndürdüğü ateşi yani gül bahçesini göremeyenler HZ. İbrahim yandı sandı! Ateşse onların gözünde hep yanıyordu...
Bu da İbrahim Arslan'ca bir yorum. Bir Nemrut öldü, nice insanlar Nemrutlaştı... HALBUKİ Sinek de çok karınca da! ! İnsan bunu anlayamıyor mu?
1 YORUM:
Yarın 10 Kasım.
Bu tarih hepimiz için derin bir anlam ifade ediyor. Ulu önderimiz kalbimizde yaşıyor. Ama acı hakikat şu ki bir daha gelmeyecek geri. Dünyaya bir daha böyle bir komutan, devlet adamı, siyasetçi, öğretmen, mimar, sanatçı, kahraman gelmeyecek.
Ya Atatürk 100 yıl sonra doğsaydı...!
Tüylerim diken diken olması için bir kaç yazı okumak yetermiş... Nedir bu yılbaşı komikliği... Noel geliyor dostlar, hindileri kestiniz, çamları devirdiniz mi? ... Eee devirmişseniz süsleyin püsleyin güzelce... Gece çocuklarınız pencere kenarına yatırın... Noel babaları kızağıyla geçecek ya kaçırmasınlar... Ve hmmmh nefis gibi kızarmış domuz etini ne zaman koyacağız...? Reklamlarda bunlar işleniyor, filmlerde, dizilerde işleniyor. Halkımız kendisine arz edilen bu seçenekli hayattan şimdilik memnun, ses çıkarmıyor... Ha yakında cadılar bayramı da gelir, siz de kutlamayı unutmayın... Bazıları kendisine utanmadan kostüm olarak Osmanlı kıyafetleri seçsin, bazılarınız Robin Hood olsun, bazılarınız noel baba, bazılarınız spider man, bazılarınız kurt... Hey Osmanlı, Selçuklu torunları... Kendinize gelin. Şeyh Edebali'yi hiç okumadınız mı! Yazık kemikleri sızlıyor adamcağızın, dedenizin... Kemikleri sızlıyor; siz fotokobisi olduğunuz ASILLARINIZIN... Ne güzel yeni yıl yazısı oldu bee, ne güzel yüzünüz kızarmadan okudunuz... Bana gelen facebook un gönderdiği meil yazdırdı bu yazıyı, city vile oyununa ait... VE Leyla arkadaşımın bir yazısı...
(ZORUNLU NOEL İNİŞLERİ- atölye inşası için yardım gerekli) , diyor... Noel Baba'nın kızağına yardım edecekmişim.... Hay tüküreyim bu oyunu oynadığım günlerime... Ebeveynler uzak tutun çocuğunuzu bilgisayardan, facebook'tan.. Beyinlerini yıkıyorlar..
Yok ben inmeyeceğim... Yeni yılı da kutlamıyorum... Hindi kesmeyeceğim, kola bile içmeyeceğim... Benim yeni yılım hicri takvime göre zaten geçti... O yeni yılın içerisindeyim... Bana meiller gelmeye devam ediyor bu arada, son gelen meile de sevindim. Noel Baba'nız kızağı bulmuş? İşte gelen o mesaj:
Üzülme sen gülüm,
Geldiğim gibide giderim,
Merak etme sen,
Sevme diyorsan,
Sevmemeye de yemin ederim...
Çok günler vardı daha yaşanacak.
Neler neler görecekti gözlerin.
Dün gökte bugün yerde kalan sancak!
Kim gelecek hakkından yüzsüzlerin.
...
Karardı dünya, karardı bir anda.
Kuşlar gibi uçuyor yapraklar,
Uykusundan uyanmış çınarlar...
Ne güzel seyretmek rüzgarı.
15 Ekim sabahı Ereğli'de.
...
Kuşlar dallarına konuyor çınarların,
Bu yazı çok ağır olacak...!
Yaşayış tiksindirici. Utanmaz olduk... Ar damarımız yok! Diziler, filmler bozuk. Bilhassa o Hollywood dizileri çok bozdu bizi.
İslam coğrafyasında yaşananlar ağlanacak halimizin olduğunu açık açık gösteriyor. Bizler de ağlanacak Hal'e katıla katıla gülüyoruz. Yarın ölüp gittiğimizde 'Hesap vermeyecek miyiz? '
(İlk şiirlerimden- 1998 Yılı)
Prangalar vurulmuş düşünceye,
Düşünce kilitli çıkamaz...
Tabancalar konulmuş yerine,
Kırmızının yerini ak alamaz...
...
bu dünya iki türlü
biri görünen dünya
birde görünmeyen dünya var,
her kuş uçamaz o dünyada,
her insan hür doğmaz..
duygular tutukludur.
Şairlik güzel.
...
Kelimelerin ardına saklanmak güzel.
Bir gün olmadığımda,
Yok olmadığımı bilmek güzel...
...
Hocam size nasıl ulaşabilirim ?