Aktım durdum hayatın damından
Yağdım bir çaresizlik gibi
Annemin dökülen göz yaşından
Üstüm başım kirlendi
Avuçlarıma toz toprak bulaştı
Bir ağlasam geçer mi?
Geri gelir mi boş yere heba ettiğim gençliğim
Gelip tutar mı ellerimden bir daha
Yitirdiğim onca güzellik
Sarar mı eskisi gibi mutluluk boş kalan kollarımı
Beraber geçirdiğimiz onca zaman ve yaşanılan onca hatıradan sonra, sana veda ediyor olmak ne kadar zormuş...
Sanki susarak kaybettiklerimizi; konuşarak geri kazanamayacağımızın farkındaymışız gibi, şimdi son kez bakıyoruz birbirimize...
Hâlâ beni sevdiğini ve benden vazgeçmek istemediğini, gözlerinden okuyabiliyorum.
Çünkü bende senin olmadığın bir dünyada, nasıl ayakta kalınır bilmiyorum...
Bir zamanlar deliler gibi sevdiğin birisiyle, şimdi iki yabancı oluyor olmak çok garip.
Sanırım bazı hikayeler başladığı gibi güzel bitmiyormuş.
Cevapsız sorularımın
Çözümü olmayan denklemiydin sen
Bir türlü sınavından geçemediğim
İflah olmaz bir çocuktun sen içimde
Demir attı tüm suskunluklarım yüreğinde
Bir gün bahar gelecek bu diyarlarada
gelecek ve gecenin tüm efkarını silecek gölgemizden
çığlık çığlığa kaçan uykulara nispet yaparcasına
güneş eskisi gibi tekrar doğacak üzerimize.
bu sefer saklanmayacak korkularımız
Ne güzel bakardı öyle.
Dünyada her şey çirkin kalırdı o baktıkça.
Sonra fragmanına aldanıp bir filmin,
Kaçıp gitti ardı sıra ihtiraslarının peşinden;
Belki yeni bir sayfa açarım umuduyla....
Doğru olmadığını bildiğine yanlış demeden,
Aldığın nefese minnet etmeden,
Zora düşmüş mazluma el vermeden,
Karnın tokken aç kalanı düşünmeden,
Sakın insanım deme kendine.
Herkes gibi değildin sen,
Anlar gibiydin halimden.
Farklı bakıyordun etrafına,
Kaçıyor gibiydin insanlardan.
Kimseden bir beklentin yoktu,
Son cemrede düştü bak.
Haykırmak için daha ne kadar bekleyeceksin içindekileri?
Bu sefer konuşmanın tam sırası...
Şimdiye kadar susmak ne kazandırdı ki sana zaten?
Hâlâ neden duruyorsun kafanın dikine gitmek için?
Boşalt nefretini, bıkkınlıklarını ortaya öylece.
Hüznü mekan bellettin.
Gözlerde akan onca yaşı israf ettin.
Sen köşe bucak kaçtın kaçmasına da,
Ben yakınlara bile uzak düştüm...
Özlem, aşkın gayri meşru çocuğuydu sevgilim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!