Öyle bir geleceğim ki sana,
tüm aşklar savrulacak adımlarımla...
Görülmemiş bir aşkın heybetinden
ayağa kalkacak "aşktan yoksunlar"...
Hüzn-ü Sevgi
Hüzünlüydü adam...
Hüznün girdabındaki eylem;
adı sükut...
Aşk...
Sevdalıydı kadın...
Kar tanesi gibi eşsiz...
Avaşîn...
Mavi su,
Mavi derinlik...
Derinliğin gamzelerinde yamalı sessizlik...
Avaşîn;
Sen Avjin...
Ab-ı hayat...
Coğrafyanda ne sırlar dolu...
Analığın bir içli türkü...
Kadınlığın bir kürtçe ağıt..
Ay ışığında gizli sevda...
Hançer gibi saplar geceden geceye...
Siner burnuma kokun...
Beni sarhoşça mahveder...
Ay ışığında karanlık sevda...
Ah Aze...
Dağların kızı Aze...
Sevdasını çekmiş sinesine...
Beden ebedî bir sürgün içinde...
Kasvetli ve biçare gecenin ardından,
kuşların sesi varsa pencere pervazında;
Umut düşmüştür yüreğe
bahar cemreleri gibi...
Hüzn-ü Sevgi
Kapındayım..!
Kilidin tam ardında...
Var'la yok arasında...
Pusudayım..!
Vur beni aşktan,
Hadi yalnızlığımı parçala...
Söndürün ışıkları..!
Baykuş gözler aydınlatsın cihanı..!
Kelebekleri yüreğimden azad ediyorum.
Hüzn-ü Sevgi
Bazı kadınlar
ayrı şehirde başka bir yüreğe hasret...
Yürek ve beden arasındaki
o korkunç ayrımın esiri...
Hüzn-ü Sevgi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!