Şiirime düşüyor;
Kozasından tırtıl,
Suyundan ceylan,
Göğünden ay,
Yüreğimden sen...
Dedim ki:
Kimse sevda yangınını bilemez,
Öbek öbek olmuş külleri sıyırıp gerdanından,
Kimse mavi göklere aşk gibi hükmedemez...
Dedi ki:
Nerelisin dedi...
Ben sende bütün olmuş
yüreğimin esiriyim dedim.
Yürekliyim...
Nerelisin dedim..?
Aşk bir başkaldırıştır...
Mayası bozuk insanlara rağmen
sevdayı ayakta tutma çabasıdır..
Aşk bir sultanın fermanıdır...
Kıvrım kıvrım yazılmış bir yüreğin;
Hüznün merdivenlerini saran
Yarasa gözler,
Peşisıra koştuğum heceli sözlerin imgesinde duran sevdam...
Bastığım topraklar gelincik kızılı;
Ateş, bazen alevden...
Peçesini sıyırıyorum aşkın...
Tutsağı oluyor,
Kana kana soluyorum;
Aşk;
Ortanca,
Kararınca...
Aşk geçiyordu yaman sokaklardan...
Akasyalar gözlerini dikiyordu,
Etrafı saran nazenin kokuya şaşırmışçasına...
Aşk!
Aşk diyordu sevgililer;
Ey soluk aldığım adam!
Kes nefesimi soluğunla,
Aşkla soluklan...
Hüzn-ü Sevgi
Öyle bir geleceğim ki sana,
tüm aşklar savrulacak adımlarımla...
Görülmemiş bir aşkın heybetinden
ayağa kalkacak "aşktan yoksunlar"...
Hüzn-ü Sevgi
Hüzünlüydü adam...
Hüznün girdabındaki eylem;
adı sükut...
Aşk...
Sevdalıydı kadın...
Kar tanesi gibi eşsiz...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!