Gitme; nereye gidiyorsun
Gitmen ölümüm olacak bilmiyorsun.
Yaşanan ne varsa gidecek seninle
Yaşamayan bir hayat kalacak geriye.
Sararan bir İstanbul kalacak sokak sokak,
Aşka şahit ne kadar name varsa
Güneşin doğduğu yerdir ölümün rengi,
Ardımdan adım adım yolculuklar
Koşun çocuklar koşun
Çatlarcasına adımlarınız
Her anın peşindeki gerçek,
Kucaklayacak sizi şafaktan kollarıyla,
İşte orda,
Mor dağların ardında
Mor dağların ardında diyorum size.
Kayar bir çiğnem ateş
Tutarak göğün kızıl astarından.
El ele tutuşur gölgeler yavaş yavaş
Önce çığlığı duyulmuştu şafağın,
Yamaçların eteğinde bir öksüz koku
Adımlara büyüyordu kızıllığın gölgesinde karanlık.
Sehere yarım kalmıştı bekleyişlerin tadı
Artık, öteler ufka uyanıyordu, bu çaresiz uzaklıktan.
Bulut tadında diyarlar geliyordu, sabahın başucuna.
Aç gözlerle seheri bekle,
Gamla kalbine dalıver gitsin
Örüp sesini altın ilmekle
Dilimde sessiz, kalıver gitsin
**
Sevdam yolların seline düştü,
Bekledim seni yağmuru bekleyen şiirler gibi
Secde benizli bir darağacında asılı kaldı umutlar
Söyle hafakanlar kahini, geldin mi
Taze ölmüş bir mezar gibi bakma bana
Senin için damıttığım ukdeler var
Umutsuzca şaraplaştırdığım intikamlar;
Sorma nasılım diye;
Ölüyüm biraz…
İnsanlık, cesetlere sinmiş bir koku;
İnsanlık cesetlere sinmiş… Bir korku;
Gören, yürüyen, konuşan sadece canavarlık.
Yaşayanı ne kadarda az bu dünyanın;
Dalmışım…
Göl olmuşum meğer.
Bakınca anladım gözlerime.
**
Burnumda nergis kokularıyla ben,
Bir avuç alırım kendimden,
Yan gelip uzanmışım kavakların altına
Gökyüzünde bulutlar, benim için beyaz sanki
Tenimde yeşil çimenler, dolanır etrafımda yaz.
Kuş cıvıltıları pervane kulaklarımda
Birde saçlarımda hindibalar
Ve bir hışırtı
Sen yürü git İlayda
Peşin sıra yalnızlığım
Süpürsün eteğin hatıraları,
Adım adım, iz gibi savrulurken
Koşuşturup
Bulmasın seni zaman
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!