Kollarımdan bağlamışlar
Dört duvara yollamışlar
Hem anam hem bacım
Arkamdan ağlamışlar
Dört duvar soğuk olur
Diyarı gurbet gezdim
Gönlüme göre dost bulamadım
Menfaate düşmüş sokaktaki it bile
Sırdaşım yok işte bu hayatta
Yazıyorum şimdi kederimi satırlara
Su gibi akar zaman, bilemezsin
Aklar düşer saçına, fark edemezsin
Yük biner omuzuna, büker belini
Sorsan hala gencecik, dün gibi
Kimler gelip geçti cihandan
Sağ sol diye ayırdınız
Kardeşi kardeşe kırdırdınız
Sağcıyı müslüman solcuyu dinsiz yaptınız
Atamın savunduklarını kara kalemle karaladiniz
Duydum ki bana düşman olmuşsunuz
Silahların hepsinin ağzına mermi verilmiş
Tüm süngüler adıma çekilmiş
Lakin unutma şunu çıkarma aklından
Değil bana düşmanlık merhametimle yarışaman
Sonu ölüm olsada
Bu yollar sana varmasada
Şu diyar bana düşman olsada
Ebediyen seni seveceğim
Ölmek basit kalır uğruna
Neden bu şarkıyı duyunca ağlamaklı olurum
Neden canlanır gözümde anılar
Bir bahar edasında gelip geçen
Çocukluğum aklıma gelir
Ne güzeldi ya çocukluğum
Her şeyden evvela, Türk şanlı bir millettir.
Damarlarındaki kan asil, kendisi yücedir.
Allah (C.C.) tarafından İslam’la şereflendirilmiştir.
Ey gavur, yık bakalım bu milleti kolaysa!
Kırk kişiyle basmış Kürşad koca Çin sarayını,
On iki ayın en sıkıntılısıdır Eylül
Şairler Eylül'de ilham bulur eserlerinde
Aşıklar yağmurlu havada tanır aşklarını
Eylül'de açar şaraplarını müptezeller
Dolu dolu yağmur yağdı diye sevinir çiftçiler
Çocuklar oluktan akan suda yıkanır
Bazen o kadar doluyorum, anlatamam.
Haykırmak geliyor içimden,
Dağlara taşlara savaş açmak geliyor.
Sonra ağzımdan bir “eyvallah” dökülüyor.
Hani şair demiş ya, “Yaşananlar bir beden büyük geliyor.” diye,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!