Karlı yolları aştım zemheri içinde
İçimde donmuş duyguları boşalttım beyaz karın üstüne,
Solmuş gün görmez akşamlarda perişan bir yerde
Sazımı özledim keşke bir dokunabilsem teline.
Dağbaşındayım, ulaşılmaz doruklardayım,
Gözyaşlarım teğet geçti,
O acımasız yüreğine,
Ok gibi saplanacaktı hislerim
Kirpi sessizliğinde tenine
Yalnızlık soruşturmasına tuttular beni
Tepemde karanlık bir fırtına
Simsiyah boncuk gibi gözlerdi
Vurulduğum,
Selvi boylu endamlı bir güzeledi
Sarılıp koklamak istediğim
Aşık olmuştum yine,
Nedir bu gönlümden çektiğim
İçimdeki duygulara esir, biçare;
Kaktüs tarlalarında kendimi bulmuşum,
Eskiden divane dolaşır dururdum,
Han duvarlarıydı beynime kazınan,
Tortularında askılara gerilmişim,
Geçmiş zaman tünellerinde bir gün
Soluduğum o akşamlarda duyumsardım güzellikleri,
Hecelerdim mutluluğu yanağımdaki tebbessümlerimde,
Sen hala kayguzular diyarının yılmak bilmez meleğiydin,
Yüreğime indirdiğim güz akşamlarında soludum seni.
Solgun gecelerde, güz yağmurlarını tadardın bir başına,
Ben yine perişan olurdum, peşisıra ağlar giderdim.
Bugün hiç keyfim yok diyordu,
İçimdeki ses bana yön veriyordu,
Yüreğim kurşunla nefeslenmiş,
Göğsüm közlerle korlanmış gibi,
Beynimin analizleri sıfırlanmış sanki.
Neden içimdeki fırtına hiç dinmezki,
Bir hüzün kokusu var şu havada,
Serin,solgun ve dalgındır ağaçlar,
Yine çok çabuk geçti bu bahar ve yaz,
Geldik işte yine serin sonbahar,
Belliki hazanın eşiğindeyiz,
Dallarda sarı, mor, kederli yapraklar,
Gönlümün ıssız kumsalında,
Süzülüp giderdim bir başıma,
Dilimden ezgiler dökülürdü,
Sabahın o serin buğusunda,
Güneşin fecirden sonraki ışıkları,
Bir tül misali süzülür,
Yüreğimin ta derinliklerine,
Yemyeşil ormanın üzerinden,
Acımasızca yayılır hülyama,
Sildim seni bir kalemde,
Gömdüm seni çöllere,
Yıldız olarak gördüğüm bu yerden,
Savurdum seni ellere, yellere,
Oysa dağ pınarlarıydın yüreğimde,
Tuttum hep seni başımın üstünde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!