Yağmurun damlalarıya dansedişini,
Ceviz yapraklarıyla buluştuğu,
Hasretin sona erdiği,
O anı yaşadım.
Hem de iliklerime kadar duyumsadım,
Sevgi ormanıydı,
Lapa lapa yağan karın,
Yumuşak rüzgarındayım
Hava soğuk mu soğuk,
İçim ürperiyor
Şubatın onyedisi
Yani zemheri
Bir yokluk ve yalnızlık sarmalındayım,
Güneş artık doğmuyor yüreğime,
Ay bakmıyor eskisi gibi yüzüme,
Tebessümü de eksildi yüzünden,
Yıldızlar göz kırpmıyor,
Işıltıları sessiz ve derince.
Yalnızlık sensizliktir gülüm,
İçimde bir ürpertidir.
Yalnızlık tedirginliktir,
Yarına günsüz girmektir.
Kör kuyularda derinliktir,
Resmine bakıp bakıp iç çekmektir.
Bir sevgi buldum sandım,
Sandığım hayal çıktı,
Bir mutluluk buldum,
Ağu çıktı.
Kaptırdım kendimi,
Divane gibi,
Zor günlerin acısına vargücüyle dayanmıştı,
Yokluklar diyarıydı hiç umursamadığı,
Bazen pişmanlıklar duyardı yaşadığı hayatın,
Her sabah penceresine vuran güneşti,
Ona hayatı güzel, yaşanır kılan.
Acıların ikilemindeydi bir denklem gibi,
Ben giderim zaman içinde,
Hasret dolu yüreğim kalır geride,
Güzel köy evimin tozlu, topraklı sedirinde,
Bir nefes alırım, gözüm hep geride,
Yıllara meydan okurum durmaksızın,
Hasret dolu yüreğim hep gençliğimde,
Şu hüzün varya şu hüzün,
Serseriler gibi dolaşır durur,
Durur durur,
Sonunda gelir beni bulur,
Toz bulanık semalarda dolaşsam da
Vefasız gelir beni orada da bulur,
Sen ağlayan bir nilüfer gördün mü hiç?
Boynunu bükmüş lalenin yalvarışını!
Ya şıp şıp diye
Yüreğime damlayan kan güllerini...
Bir zamanlar hazan bahçelerinde
Siyah bir lale idim,
Gözlerim sonsuz bir deniz yolcuğunda
Ufukları arşınlar,
Yüreğim denizin dipsiz derinliklerinde
Hep seni arar,
Masmavi gök ve deniz birleşmiş gökdeniz,
Arada ezilen perişan yüreğim ve hülyalarım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!