Değer verdiğim dostlarım,
Dost sandığım yandaşım
Bir yaprak gibi sararıp düşmekte,
Birer, birer.
Onları bana bağlayan
Bir çıkarmış meğer.
Barut dumanları içinde
Kanadı kırılmış bir serçe,
Yürüdük birlikte ağır aksak
Ceset tarlaları içinde,
Toprak kahırlara bürünmüş
Direniş içinde.
Yitip giden sözcükler gibi,
Heceleri de yok oldu sevgimin,
Solgun geçen güz akşamlarında,
Bir yaprak gibi sarardım azar azar.
Köreldim gittim bu sevdalardan.
Vazgeçtim bütün yaşadığım aşklardan,
Gönlümün ay dolu akşamlarında,
Şavkı yalamıştı yine yüreğimi,
Kimbilir kaç yıldız geçirdik birlikte,
Veya kaç dolu dolu dolunay…
Mutlu aşk yokmuş derler,
Ya bizimkisi neydi!
İçerken şarabı yudum yudum,
Mehtaplı bir gecenin aydınlığında,
Bir deniz kıyısında kayaların üzerinde,
Yine yalnız bir başıma,
Yıldızları sayardım tek tek...
Taş yontulara işlenmiş figürlerim,
Bir yanım alır beni götürür
Sonsuz diyar ellere,
Bir yanım tutar beni
Bu sarhoş sahillerde,
Bir yanım alır beni götürür
Yıldızlar seline,
Sen dağların ardında,
Bir türlü sana ulaşamadım,
Yolları aştım,
Ufukları da...
Bir türlü sana ulaşamadım.
Hani nerde o yeminlerimiz,
Biribirimize verdiğimiz sözlerimiz,
Sonsuza dek birlikteliğimiz,
Ve sevgilerimiz!
Sanki bir rüyaymış,
Gelip geçen bir sevdaymış.
Uzaklık insanın yüreğindeki yalnızlıkta gizlidir.
Hayat sadece bir yenilgidir,
Zamanın gerisinde,
Birinin yanında olmasını istiyorsan,
Yum gözlerini,
O yüreğin kadar senindir.
Bir kara hançer gazabıydı
Bizi kuşatan,
Dört duvar içine hapsedildiğimiz
Kara bir zindan,
Bağımsızlık uğrunaydı bütün bunlar,
Bize yaşatılan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!