Evrence renklidir gözbebeklerim,
Evrence zengin.
Gökkuşağı benim icadım,
Hergün yeniden boyarım.
Her gün yenilenir renklerim.
Vodno’dayım,
Vakit gece, yalnızım;
Üsküp’ü seyrediyorum.
Keskin Bıçak’ı dinliyorum
Aşığım iliklerime kadar.
Adına aşk denilen o ezeli cevheri
Tadarız her saniye bezm-i elest'ten beri
Kanımızda dolaşır, işlemiş zerremize
Hiçbir aşık doymadı, usanmadı hiçbiri
Ey ecel unut bizi, henüz aşka doymadık
Nedendir bu bahtım gülmüyor bana
Bahçemde açmayan gülden usandım
Her günüm ayrı bir acı yükledi
Feryadı dinmez bülbülden usandım
Kerem’ce söylendi adım dillerde
Çakırdikenlerine inatla direndi
Yırtık pabuçlu nasırlı topukların
Esintisiz günortası yaz sıcaklarında
Kavruk buğday, arpa tarlalarında
Bana süt yetiştirmek için temizinden
Besmeleyi içtim göğüslerinden
Her akşam tazelenir
Her akşam filizlenir
Her akşam bir baş verir
Bilsem nerde çarem var
Kimsesizim, yalnızım
Derinlerde yaram var
Kapıkule, beş'i geçiyor biraz
Kapıkule, keskin bıçak bir ayaz.
Başlığım, atkımda ellerin üşür,
İçim ılık seninle, çevrem bembeyaz.
Kapıkule imsak vaktini yaşar,
Ne çelik ray sesi var ne bir vapur sireni
Kimsesiz sular gibi aktım da gidiyorum
Dudağıma ilişmiş hüzünlü bir sigara
Kendimi yakar gibi yaktım da gidiyorum
Gözlerimde dinlenir bulutlardaki hüzün
Kumbağ Köprüsü’nden yüreğimm geçer her gün
Sahile sarı güller serpilir geceleri
Aya karşı
İçimden sevda türküleri akar
Barbaros’ta bir mehtabı paylaşırım hayalinle
Ay ne kadar sıcak
Buruk tebessümlerle aynaya yüzün düştü
Sazlar suzinaktadır, sevdaya hüzün düştü
Aşk her mevsimde gelir, her âşık başka yaşar
Talihim yar olmadı bana da güzün düştü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!