İnsan kaç kez ölür
Ben benimkileri saymadım
Öyle çoktular ki
Yaşadım yaşadım hiç ayamadım
Bazen eş öldürür
Bazen dost sandıklarımız
Bazen evlat bazen kardeş
güneşin tersine git
sol tarafından kalkmış bir taze
sabah bulunsun yanında
Kent! gümüş kanatlı melek
yalancı düşler uyuyor olsun
Devamını Oku
sol tarafından kalkmış bir taze
sabah bulunsun yanında
Kent! gümüş kanatlı melek
yalancı düşler uyuyor olsun
Hayat yollarında güle oynaya koşan var mı ki? Yoktur elbette... Her düştüğümüzde hırsla ayağa kalkıyorsak eğer, dersler alarak tekrar yola koyuluyorsak, işte bizim için en büyük başarı budur.
Gözlemlerle hayatın farklı bir yorumuydu şiir. Oldukça da başarılı buldum. Her okuyan "Ben de" diye başlayan cümleler kurmuştur, eminim.
Yüreğinizi ve kaleminizi kutluyorum Neriman Hanım.
Selam ve sevgilerimle...
Ne vakit ulu bir ağacın dallarını rüzgar yoklar ve yapraklarını tek tek yerinden sökerek eser o vakit önce dirense de ağaç, nihayetinde toprakta bulur yeşil umutlarını.. Hüzünlü bir düşüştür bu, hüzünlü bir ölüm. Koca ağaç kendini çırılçıplak kalmış hissederken, üşür, öyle yalnız hisseder ki kendini, o da yüzünü ölüme döndürmeye başlar. Mümkünatı yok dayanamaz böylesi yapraklarından, yeşerttiği ve her birine tek tek dileklerini nakşettiği can özlerinden ayrı kalmaya diye kederlenerek içten içe çürümeye başlar..
Ama gerçekte, düşmüş her bir yaprak, ulu ağaç çürümeye başladığını düşünmeye başladığı sırada, gübreye dönüp, besler onu. Böyle güçlenir ulu ağaç ve bir halka daha eklenir gövdesine.
Hayatın gerçeği budur. Acılar ve kayıplarla perçinleniriz, güçlenir ve serpiliriz.
Etrafımızdaki olan olaylara, sevdiklerimizin yaşadıklarına duyarsız kalan bir yürek ise zaten kendi vazosundaki suyla beslenen bir çiçek kadar yalnız ve ölmeye mahkumdur hep.
Ne mutlu gören bir göze ve hisseden bir yüreğe sahip olana. O kucakladıkları kadar çoğuldur. O kadar insandır. O kadar güçlüdür.
Ben kaç defa mı öldüm?
Ah Neriman Hanımcığım saymaktan geçeli o kadar çok oldu ki..
Şiiriniz inançlarımın temsilcisi oldu.
Saygılarımla
'ölmeden' yaşamak yok hayatta... İçimizde ölenlerlerden sonra doğanlar adına sürüyor hayat...
Bizi biz yapan da belki bu değişim ve gelişim.... Her ölüm bir doğumdur çünkü....
İlginç ve düşündüren bir şiirdi... Kutlarım Neriman Hanım.... Sevgilerimle....
Kendinle içsel hesaplaşma gibiydi şiir aynı zamanda bir gönderme olmuş ve çok güzel olmuş...Kutluyorum canım...Sevgimle...
Güzel olmuş şiiriniz
cevabımı istersen 17 temmuz 1991 e kadar binlerce kez,halen yaşıyorum demiyorum kendime.
Paylaşım için teşekkürler
Şu ifadeniz çok ilginç
Ben ben olmaya ne çok hevesliymişim,
TEBRİKLER
Duygularınızı yüreğimde hissettim, film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden...
Sonra yalnız olmadığını düşündüm ŞİİR hatta bu acımasız zamanda nice yoldaşların olduğuna inandığımı da ...
Yüreğinize sağlık Neriman hanım
Hayatı ve yaşadıklarını sorgulayan duygusal ve akıcı bir şiirdi.
Hayatı zaman zaman hepimiz sorgular, yanlışlarımızı gözden geçirir, dostlarımızı ve arkadaşlarımızı buna göre seçeriz.
Ama insan akrabalarını seçemiyor, atsan atılmıyor, satsan satılmıyor. İnsana yabancılardan ve sonradan tanıdıklarından zarar geldiğinde fazla üzülmüyor ama yakın akrabadan veya sırrımızı paylaştığımız dostlardan gelen en küçük bir ziyan daha fazla üzüyor maalesef.
Kutluyor, saygılar sunuyorum.
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta