Resmi gayıtlar der; bin beşyüz otuz,
Köylüyüz, o günden bu yana varız.
Çok söze hacet yok, kısaca deriz:
Dünyada bir cennet, işde burada.
Altıyüz rakımda gurmuşlar köyü,
Biz bir büyük aileyiz,
Seksen milyon Türkiyeyiz,
Güçlü devlet, tek milletiz,
Ayyıldızlı bayrak güzel.
Bizler entrika bilmeyiz,
Peygamberin izinde,
Kara, hava, denizde,
Baharında güzünde,
Bir kutlu seferdeyim.
Kılıç çıktı kınından
Biri varmış, pek çok yokmuş,
Kaf dağında otağ kurmuş,
Her dağlı bir kıral olmuş,
Tahtlar kurmuş ülkesinde.
Altın madeni toplatmış,
Görünmez ve bilinmezim,
İmanım var, yenilmezim,
Meçhul asker derler bize,
Bilen bilir, tanınmazım.
Edirneden Van’a değin,
Al elmayı almadan,
Mefküreme varmadan,
"Kızılelma" olmadan,
Hayatın anlamı ne?
Şehit-Gazi ordusu,
Ninnilerle, kucakta büyüttünüz,
Asker edip dualarla yolladınız,
Kurban olsun diye kına yaktınız,
Sonra Allah’a emanet ettiniz,
Adım Mehmetçiktir, evladınım ben.
Yalçın, sarp Toros dağları,
Tarla, ova ve bağları,
Mermer kayalık, gizemli,
Oy! "Gidengelmez Dağları".
Erzurum’un yaylası,
Ardahan’ın Göle’si,
Türk’ün ulu töresi,
Yüzyıllardır meşhurdur.
Adana’nın hallacı,
Beğenmezdin hiç azları,
Çalışmazdın hiç yazları,
Sonunu hiç düşünmeden,
Tükettin şimdi kozları.
Evde yemek pişirmezdin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!