İnceden bir yağmur vuruyor alnıma
Bir buse kondurarak okşuyor tenimi
Bir mart sabahı yoruyor bu yağmur beni
Her taraf bir sis bulutu içimde tarifsiz sızı
Günler ne de çabuk geçiyor,
Sensiz ve sessiz,
Sonbahar içimize düşen bir çığlık...
Sessizlik yüreğimize düşen bir kor...
Seni görme arzusuyla tutuşan duygular,
Gün gelir yok olur.
Ağlama karanfilim!
Ölüm, sükûtu öğütür,
Yüreklerde depreşir acı
Bir söz ol uç, sonsuzluğa…
Büyülü dünyamda bir peri ol da,
Kon, kor olan gönlüme!
biz ne günler gördük
öldük öldük
yeniden dirildik
puslu havalarda arkamızdan vurulduk
ama yılmadık,
burçlarda Ulubatlı Hasan ,
Karanlıklardan bir el uzandı dünyamıza,
Merhamet olup doğdu yüreğimize,
Özleminle koşar bu gönül sana,
Kopar gönlümde deli bir fırtına.
Göklere gizemli bir ses yayılır,
Bahar bulutlarıyla, geldin bana.
Bir nisan yağmuru gibi…
İçimi ısıttın,
Sıcak buseler kondurdun yüreğime.
Ve çamurlu patikalara,
sanma ki bir daha gelemem sana,düşlerine
bir sonbahar sabahı yine bir rüzgar gibi kapına
bir tek sen görmesen de için için ağladığımı
yandığımı bir kül gibi rüzgarda savrulduğumu
bil ki bitmez sensiz ne bu hicran ne bu yara
Akbabalar kesmiş yollarımızı,
Kin,düşmanlık kuşatmış içimizi,
Komşu,komşuyu tanımaz olmuş,
Yozlaşmış gelenek ve görenek;
Her sokakta bir ölü,sırtlanlar içimizde,
Bir hiç uğruna kini kuşanıyor insan,
Dudaklar sustuğu an çığlıklar atar kargalar
Burada ölümler bir birini kovalar …
Benim coğrafyamda dinmez gözyaşı
Batı,dinlemez çıkarı olunca hiçbir kutsalı
Ve insan hakları adı altında koparmasa bari kıyameti!
ve geceler yıkılmıştı omuzlarımıza
bir ceylan kaçardı düşlerimizde
karanlıklar sarmalardı bitmeyen hayallerimizi
gözlerinden belli olurdu vurulduğun
tutulurdun biliyorum yaban gülüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!