Bir sabah güneşi gibi doğuyor sûretin
Bilmiyorsun uzaklarda kimler, neler var
Zâtından bihaber neşredilen kelimelerin;
Mevcûdiyetinden dahi habersizsin
Belki bir şiir mırıldanıyorsun yağmurlu pencerenden
Hem hayatın ağır yüküne
Her şey, her şeyde gizli biraz
Ve herkes her şeye bir nebze muhtaç
İnsan; bir âlem-i sağîr
Ve kâinat; insan-ı ekber
Bütün her şeyin
Ve külli herkesin Rabbi
Yıllar, asırlar geçti, sözde sen gitmektesin
Gündüzü karartarak, geceyi itmektesin
Ruh kabristanımda bir gül gibi bitmektesin
Kaç kez ölüp dirildim, şaşkın şaşkın gezerek
Beyhude sokaklarda yaşamaktan bezerek.
Kimsesiz bir hastane köşesinde
Yapayalnız bekleyen
Çaresiz bir hasta gibi
Bekliyorum yıllardır
Son nefesini yeni vermiş
Karlar yağacak bembeyaz, kefen gibi toprağa
Bir akşam gelecek, ağaracak saçlarımız
Göçünü kemale erdirmiş olacak göçmen kuşlar
Ansızın başlayacak sonra tükenmez hesaplarımız...
Bir rüzgar haykıracak bilinmedik kelimelerle
Hayat dediğin
Elbette iki yanadır
Dünya sahte yüzeyken
Ahiret esas mekandır
Adam dediğinde
Yine iki taraftır
Toparla eşyanı, sefil yalnızlık
Yolculuk var şimdi sonsuz meçhule
Yolcusu ötenin, azdanda azlık
Sessizce dalıver, ebed hayale
Güneşin doğduğu yerler karanlık
İstanbulun yedi tepesinden doğan
Doğuşuyla birlikte, yarınlara gebe kalan kimsesiz güneş
Senin şarkıların dolaşacak dilden dile
Bir sigara yalnızlığı yoldaş olurken geceye
Umutlar ülkesinin başkenti olacak senin adın
İçimde sönerken maziden kalma duygular
Hangi sokağa girsem
Suskunca vecd halinde
Yansa lambalar; görsem
Hakikat hangi inde
Sokak zifiri siyah
Yapraklar dökülür ağaçlardan
Yaralar, yavaş yavaş kabuk bağlamaya başlar
Bir sis ahengi raks eder yeryüzünde
Sessizlik arayanlar şiltesine bürünür
Ruhani bir yakaza içerisinde



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!