Başladı sessiz veda
Ayaklarım buz oldu
Ardımdan gelen sela
Yarama bir tuz oldu
Açıldı tüm kapılar
Karanlık aydın oldu
Geçiyor zaman, yerde toprak, gökteyse bulutlar
Derin bir vecd halinde, sessizce hicretteler
Fezanın etrafında çepeçevre buutlar
Hilkatine mukabil Allah'a hizmetteler
Raks ediyor mevsimler, bir yanda kar yağıyor
Bugün karanlıklar var, yarın güneş doğacak
Güneşin doğduğu gün, hak batılı boğacak
Nişatın başkentinde, ızdırap dolu hayat
Cefâdalar varlıkta, yoklukta şükrederler
Gerçeklerin zehrini, bir bal gibi yerler
Ufacık şüphe olsa, ömürden vazgeçerler
Yılkı atlar üstünde, yeni bir gün doğuyor
Onlara dünya zindan, ebed meftunu erler
Şu dünya beklentisi, gelip geçici yelmiş
Gözden düşen bir damla, bin ummana bedelmiş
Hiç beklenmedik anda, bakmışsın ölüm gelmiş
Sevdanın en karası, elbet kara topraktır
I
Tüm başları bir bir öne eğen bir Allah vardır
Alın yazısının çok ötesinde bir yazgı gibi
Dünya herkese yetecek kadar genişti
Dar ettik
Kazandığımız günahları zannettik ki
Kâr ettik
Şeytan düşmandı lakin kendimize onu
Yâr ettik
Gecenin karanlığı
Çöküyor denizlere
Zamanın çile ağı
Dert örüyor bizlere
Bir kapı aralanır
Ferhat dağları delmiş, Şirin'e aşkı için
Konu Allah oldu mu bu tembellikler niçin?
Hey gidi Ferhat'ım hey, vur kazmayı dağlara
Dağlardan gelen o ses, Allah desin çağlara
Biter bir gün kaybolur, ne varsa sessiz biter
Gündüzler gece olur, bir gün aydınlık biter
Açılır bütün sırlar, meçhuller ve giz biter
Umudun doruğunda, elbet karanlık biter



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!