Kırmızıyı seversin, bir de maviyi..
Babanın bakışlarına yerleşir vakur şefkat, ortanca çiçeğinin affediciliğiyle yıkanır her gün giydiği gömleği.
Nadir güler annen, gül kokar çiçekli elbisesi.
Işık, ilk senin yüzüne damlar, sanki ruhundan sıyrılır karanlığın o ince perdesi.
Anlamını bulmaya çalışan düşüncelerin, derme çatma bir evin mağrur duvarlarından yankılanır, kulağına çalınır zavallı bir aşığın “Ah Tamara” diye inleyen sesi..
Her sabah pencerene konar Kardinal kuşu, bakar sana ağlar gibi, ince bir sızıdır eşsiz nağmesi.
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca
Seyretmek bir bozkır akşamını camından bir otobüsün
Masal şehirlerini geçerken hızla
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Devamını Oku
Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca
Seyretmek bir bozkır akşamını camından bir otobüsün
Masal şehirlerini geçerken hızla
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta