Ne bir kırılmadan,ne haykırmadan,
Her şey bitsin diyip öyle ayrıldık...
Dediği sözlere karşı durmadan,
“Her şey bitsin” diyip öyle ayrıldık...
Biçmeden başaklar böyle sarardı,
Serseri, sen kendini sandığın neyse söyle,
İki bomba, bir mayın birkaç cahil leyliyle
Patırtı koparıyor, gürültü ediyorsun
Haksızlık varsa şayet, bırak adalet sorsun
Baş benim, beden benim, senin varlığın benim,
Benim varlığım sensin; ben seninle bedenim
Faydalı olmanın yolları vardır;
Bir tohumun başak olması gibi...
Böylesi düşünmek elbet yarardır;
İnsanın iyiyi bilmesi gibi..
Gayret gerek,biraz emek ve çaba,
Dağda,taşta çiçekten
En güzel benim annem...
Hurilerden, melekten,
En güzel benim annem...
Doyasıya öpüyor,
Biri yolcuydu gitmek istiyordu han bilmeden,
Biri şairdi yazardı şuna buna,
Biri sevgi kelebeğiydi...Dolaşırdı serserice,
Biri güldü, çölde biten...
Biri en ağır işçiydi,Gün 24 saat sevdiğini düşünen...
Biri mütevazıydı koskoca okyanuslar gibi,
Vur sazın bağrına teller titresin...
Teller bar oynasın, sen türkü söyle...
Perdeler üstüne sinerken sesin,
Eller bar oynasın, sen türkü söyle…
Sinende feryada başlayan sazın,
Yanıp sönen har gibi,
Yalan yalan oldum...
Dağlardaki kar gibi
Yalan yalan oldum
Yalan yalan oldum
Yapraklar sarardı, sen yine yoksun,
Yeşiller sarıya döndüğü gündür...
Bırakma dallara rüzgar dokunsun,
Ağaçtan yapraklar indiği gündür...
Baharın sesini duyar gibiyim...
Dört mevsim içinde bahar gibiyim...
Murat çeşmesinden içtim serpildim..
Yürek sarrafıyım ayar gibiyim..
Sevda yağmurunda şemsiyesizim..
Gün batımı zamanı bildiğin bahçedeyim,
Maltepe sigaramı derinden içmedeyim...
Her şey yerli yerinde, bir sen yoksun yanımda
Gelip de görmelisin şu yalnızlık anımda,
Okuyup, okşamalı mektuplarını bir bir...
Seni gördükten sonra başladıydı bu devir...
"yarası saklıyım sen sen ol sorma
yarası saklılar gizli ağlarmış...
har vurup canıma harman savurma..."
sevdalar yürekte kanlı çağlarmış..."
Garibim namına kerem diyorlar...
Garibim namına kerem diyorlar...