Daha karnındayken derdim başlamış
Yürümüş, iş yapmış yine yılmamış,
Ben canındayım diye haram tatmamış,
Dünyadaki meleğim, annemdir annem.
Göğsü sızlasada sütünü emzirmiş,
Gidiyorum işte, sensizliğin ötesine, gölgeden şehirlere
Yürüyorum işte, sevginin bittiği yalnızlık eşliğinde
Söylüyorum işte,ayrılık senfonisinde,tüm gerçekliğiyle
Sevdanı ezip geçtiğim, yollar şahidim olsun...
Biliyorum işte, adını güneş koydum öyle kalacak.
Sen gündüzümdeki karanlık gökyüzü
Yıldızların en sönük olanısın
Güneşimin iri kara bulutu
Rüzgârımın hoyrat çığlığısın
Sen rüyalarımın kâbus abidesi
Gözlerin bana bakarken kimbilir neler geçiyor aklından?
Sevgi dolu bir tebessümle bakıyorsun ardımdan
Sana doyamadım sevecen gidiyorum işte
Bir buruk kalple, yıkılmış hayâllerle...
Yoksun sevecen varlığında yoksun.
Meğer ne kadar yol kat etmişim
Ne Olur Söyle Anne
Bahçede top oynarken ayakkabım kana bulandı.
Bu yerde yatan benim kardeşim mi anne?
Babama seslendim beni duymuyor,
Yoksa oda mı tanklarla gitti anne?
Son Söz
Gözlerim ışık diye seni seçecekse
Bırakın dünyam karanlık kalsın.
Gönlüm mutluluğu seninle bilecekse
Parlayan gözlerim kanasın varsın.
Beynimin içini kara bir bulut kaplıyor... Düşünmek istemiyorum serzenişleri...Ağlıyorum derinden. Haykırıyorum seni yalnızlığıma...Sessiz bir çığlık atıyorum sonsuzluğa... Ne dalgalar duyuyor ne de sen susuyorsun içimde...
Senli umudum diye, kızıl akşam üstleri giydim üzerime... Karalar bağladım, yas tuttum... Ama biliyorum! Tüm çırpınışlarıma rağmen yoksun... Adını yalnızlık koydum. Çağırsamda gelmiyorsun...Bakıyorum derinlere sebepsizce, dalıyorum karanlığıma umarsıca...Belkide çaresizce...
Hani karşıdaki tepeleri seyrettiğimiz bir rıhtım vardı...İşte orada bekliyorum yarınlarımı. Mutluluğu getiren sandal alabora olmuş bedenimde...Umudumu yitirdim yine...Bu son kızıl akşam üstünde...Sensizliğimde...
Bir asi rüzgar gibi esip geçtikten sonra
Bu yorgun gönül ne zemheriler yaşadı bilemezsin.
Bumerang gibi değip döndüğün bedenden
Hangi ümitler sağlam kaldı bilemezsin...
Yorgun geçen yıllardı senden arta kalanlar.
Karanlık bir odadayım...
Issız, soğuk ve yapayalnız.
Şamdanıma taktığım mum bitmek üzere.
İçimde olan sen gibi eriyip bitiyor...
İnce ince çıtırdıyor bu sevda.
Kalbimi acıtan sevgin gibi sönüp gidiyor...
Bilirim bana ihtiyacın var
Sesimi duymak istersin
Soluğum kesiliyor konuşamıyorum
Yanına gelirsem eğer
Buruk yüreklerle 'dostlar ardımda kalır.'



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!