Merhameti yitirdiğiniz gün;
bırakın bütün işlerinizi, erteleyin!
İçinizi çıkarın dökün yerlere;
acımak yok, acıyı silin!
Vicdanı arayın her parçanızda.
Arayın içinizi saran o bozgunu...
Görün! Cehennemin köpekleri kimmiş!
Ne göz!
Ne yüz!
Ne tendir insan...
Ve sen dölden ibaret!
Sübut et iblisi, kavli mahvına.
Tevekküle çekilmenin yararı yok.
Geçtiğin bu yol, tüm ahitleri devirmiş,
geldiğin yerden mi şimdi korkuyorsun?
Bu azap senindir, bu krallık ta!
Bu seçtiğin sonsuz karanlıklar gibi...
Ey benine sargın açlığı kudurmuş!
Eti düşmüş kemikler gibi çıplak!
Pas yürümüş çürük demirler gibi.
Sen, çeliğin gücüne sığınarak;
ektiğini biçtin! Hak yerini bulmuş.
Ne yere, ne göğe sığabildin.
Ne Allah'a sığındın.
Sen korkaksın. Ey etin kemiğe büründüğü;
en çokta kim battı pisliğin içine?
Pisliğinde geçinen domuzlar gibisiniz.
Gözünüz kör olmuş, kalbiniz karanlık.
Kayıt Tarihi : 26.8.2015 00:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!