Gölgem düşmüyor Artık Evinin Duvarlarına ...

Cezmi Ersöz
124

ŞİİR


286

TAKİPÇİ

Hadi gir içeri. Ama gözlerindeki o kanayan suçluluk bırak kapıda kalsın. Ona ihtiyacımız yok artık. O hayatın içine birtürlü sığamayan ve telaşından durmadan sigaraya sarılan yorgun ellerini, nereye baksan hep karşında duran o kırgın çocukluğunu, uzak denizlerin sisli buğusuyla her daim ıslak dudaklarını, ruhumun tek sığınağı o tarifsiz kokunu kapıda bırak. Tutkunu olduğum neyin varsa hepsini bırak kapıda. Yoksa ne kadar istesem de konuşamam seninle. Konuşamam, yalnızca ağlarım.
Ne olur gir içeri. Ama girerken tut elinden sevdanın. Yıllar sonra seni yeniden uzağıma düşüren, seni o geri dönüşü olmayan yollara düşüren, yüreğinden aşkımı, dudaklarından adımı, evinden gölgemi silip götüren, o adını kimselere söylemeden ölmek istediğin, o, hiç kimseyi bu kadar sevmedim ki, dediğin sevdanı al yanına ve gir içeri. İlk aşkının yüzünü yanına al. Utanma benden n'olur. Kalbindeki o sızının halinden en çok aşkınla kavrulmuş yüreğim anlar benim...
Kapat kapıyı. Kapat, içeri hayat girmesin. İçeri yalanlar girmesin. İhanetler, ihtiraslar, oyunlar, maskeler girmesin içeri. Çünkü burada yalnızca sevdan oturuyor. Hayatın içinde soluk alamayan, kendine kalbinde bir yer bulamayan sevdan oturuyor bu evde. Bak, bu ev benim yüreğim. Ne zaman kalbinden kovulsam, ne zaman hayatın ortasında öyle hazırlıksız, öyle savunmasız, öyle yapayalnız kalakalsam gelip sığındığım bu dört duvar benim yüreğim. Burası aşkımın mabedi. Burası sensizliğimin kalesi. Burası deliliğim... Burası baştan ayağa sensin, sevgilim.
Sana sevgilim diyorum hala, bağışla beni. Sen artık bir başkasının sevgilisisin. Yalnızca bu cümleyi kurmamak için bile ölmek isterdim. Seni sonsuza dek kaybettiğim bu günleri hiç yaşamadan ölmek isterdim. Adım dudaklarında yok olmadan, tenim teninde henüz solmadan, daha böylesi yabancın olmadan... Gözlerine baktığımda kendimin değil, bir başka aşkın aksini görmeden önce ölmek isterdim. Ama yapamadım. Nice kaybedişlerden, nice savruluşlardan sonra, artık bu aşkı hayatın pençesinden kurtardık, o dünyevi ihtiraslardan, oyunlardan sıyrıldık ve şimdi artık Tanrı'ya yaklaştık dediğim anda, hayatı, dünyayı ve kaderi yendik dediğim anda, kalbin kalbimin yanında atarken, çocukluğum çocukluğunun ellerinden tutarken, içinde o annemin rahmi kadar huzurlu kokunu soluyarak nefes aldığım yüreğini bırakıp gidemedim. Çünkü zaten hayattan kopmuştum ve cennetteydim. Aşkınla öylesine sarhoştum ki birgün cennetimden kovulacağıma hiç inanmak istemedim.
Evimin, şu talan olmuş yüreğimin dağınıklığını bağışla. Sensizliğe benimle beraber ağladı bu duvarlar. Rutubetleri ondan, aldırma. Otur şöyle, bir sigara yak. Konuşalım. Sözcüklerle değil, sevdamızla konuşalım. Anlatalım herşeyi. Sonra söz bitsin. Ölüme kadar yalnızca susalım. Anlatalım ki bu sevda kanatlarından kırgınlıklarla bağlı kalmasın bu çirkef hayata. Kurtulsun yüklerinden, bağışlasın hayatı ve sonsuzluğa uçabilsin huzurla.
Biliyorum. Seni böylesi sonsuz bir aşkla severek çok büyük bir günah işledim ben. Hayatın girdaplarında savrulup duran ruhuna o yarım ruhumun ağırlığını yükleyerek çok büyük günah işledim. Ne yaptıysan sevdim seni, ne yaşadıysan sevdim. Aşkın o bulup bulup kaybetme oyunlarından yaptığın zırhın içine sakladığın kalbini ne yaparsan yap yıkılmayarak, vazgeçmeyerek ve hep affederek savunmasız bıraktım. Hiç solmayan bir sevda çiçeği olup bozdum ezberini. Direncini kırdım, kalbine girdim. Seni bir kalbi fethetmenin, ona her an kaybedebilme ihtimaliyle bağlanmanın, bir aşk için çırpınmanın o karanlık hazzından mahrum bıraktım. Affet beni, seni aşkın o dünyevi oyunlarından mahrum bıraktım. Belki de bunun için gözyaşlarıyla kazandığın ve yitirmekten çok korktuğun bir sevgiliyi sever gibi değil, sesini birtürlü susturamadığın vicdanını ya da o kusursuz ve daimi sevgisinden bunaldığın ve bu yüzden incitmekten asla çekinmediğin anneni sever gibi sevdin beni. Ama hiç aşık olmadın. Bu yüzden suçlama kendini. Asıl suçlu, bu hayatta kendine yer bulamayan, nereye gitse ya eksik ya fazla kalan, hayatı bir oyun gibi görmeyi ve kurallarına göre oynamayı hep reddeden benim o isyankar, o yaralı ve yabancı ruhum... Sen değilsin sevgilim.
Hayatında önce bir sığıntı gibi yaşamaya, sonra seni kaybetmeye, ardından seni paylaşmaya, sonunda tam da sana kavuştum sanırken aşkın değil vicdanın olmaya, senin için aklına ne gelirse ona dönüşmeye razı oldum hep, katlandım. Hiç pişman olmadım seni sevmekten. Sana hiç kırılmadım. Hep anladım seni. Hayatın içinde soluk alan ve hayat kadar acımasızlaşan o karanlık yanını, buralara ait olmayan, annenin kırgın ömrünün kıyılarında unutulmuş, o yaralı, o sevgiye hasret çocukluğunun, hayatla uzlaşamamış aşk kırgını, yitik ilk gençliğinin ve herşeyin farkında olmanın çaresizliğiyle derinleşen yüzündeki çizgilerin aşkına bağışladım.

Tamamını Oku
  • Doğa Fendi
    Doğa Fendi 30.05.2015 - 09:58

    hocam çok uzun yaaaaa :(((((((((((((

    Cevap Yaz
  • Jale Ateş
    Jale Ateş 04.04.2007 - 17:35

    bu yazı için bir şeyler yazmak istiyorum ama çok düşündüm bu kelimelerin üstüne fazla da bir şey yazmamak lazım bu büyüyü bozmamalı.

    Cevap Yaz
  • Özge Bilmiş
    Özge Bilmiş 18.01.2007 - 17:26

    bu yazı imzalı kitbının aarsında yazıyı da imzalatıştım yıl 2003...hala okurum yana yana

    Cevap Yaz
  • Bahar Çelik
    Bahar Çelik 19.11.2006 - 13:42

    sanırım ben artık hiç bir şey yazmayacağım çünkü benim yazdıklarım sizin bu yazdığınızın yanında hiç gibi duruyor

    Cevap Yaz
  • Seda Kalkan
    Seda Kalkan 05.05.2006 - 20:18

    bu satırların üstüne yorum yazmak oldukca yavan kalacak ama duygular bu kadar net daha baska nasıl ifade edilebilir ki?

    Cevap Yaz
  • Sinan Bilici
    Sinan Bilici 14.01.2006 - 20:47

    her daim ıslak dudaklarında kavrulan ben.........adına şiirler yazdıkça daha çok sevdiğimi hissettiren o tarifsiz kokunun tek sahibi............... bir sabah bedenimden ayrılarak beni sadece o yorgun düşmüş bedenimin,yüreğimin emanetine bırakarak giden o sevgiliye şimdi hiç susmayarak ve hayatlan yüzleştiğimde söylemekten bıkmadan usanmadan o her daim ıslak dudaklarında kavrulan benim tek hatırası kalan teninin aklığına hep ama hep şunu söyledim..... şimdi yine söylüyorum be sevgili seni çok sevdiğim yalan aslında benim düşümde kalan senin sevdanın tek sığınağı o aşkına sana aşığım.............................

    Cevap Yaz
  • ¯`°²¤dimitrina¤²°`¯
    ¯`°²¤dimitrina¤²°`¯ 19.06.2002 - 17:15

    bence de süper! ! !

    Cevap Yaz
  • Evşen Pamuk
    Evşen Pamuk 10.05.2002 - 17:08

    tek kelimeyle harika! bazı kendini bilmezler böyle sanatçılara ve eserlerine dil uzatıyorlar o başka mesele.....neyse biz beğendiğimizle kalırız; onlar seviyesizliğiyle....tekrar söylüyorum çok hoş bi yazı......

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta