muşamba üstünde oyuncaklar dağınık
odundan yaptığım araba kırık
düşünceler ortalarda
açık saçık
teknik tozlar üstünde halının
uğuldaması ninnilerin geçmiş zamanda
hayret!
ellerimiz ceplerimizdeyken
aşk zamanın kıyılarına vururdu
ekmek demek ek mek demekti
imdi
indi otobüsten nash
fazla özelliği yoktur kendisinin
kırpıştırdı gözlerini
ellerini oğuşturdu soğukta
bir sigara yaktı
yel eser kıpır kıpır
armut dalları sallanır
gülen yüzleriyle bebekler
analarına sarılır
kundakta nar çiçekleriyle oynar bebeğim
seni unutmuşum
yoksun
şiirlerin
onlarda yok
bir mevsim nereden
hiç kimse yok
dağ serinliği düşmüş isteme oy leylim
dağın doruğunda bir kale sevdiğim
dibinde kalenin geçmiş rüzgarları
ve dağın eteklerinde dar sokaklar
taşaları işlemeli evlerde genç kızlar
gözlerinde nakışlı gençler
kaldırım taşlarını sayarken şiir yazdım dize dize
taşları kattım şiirin içine
şairler küstüler bana
şaşırdım bu işe
Özgürce söylendiği şarkıların
Özgürce gezildiği yerlerin dağlarında
Doya doya koklamak baharı
Sevmek insanı
Hüznü silmek yüreklerden
İrili ufaklı kayalar arasında
dimdik durmuşsun
rüzgarla yağmur kavgasında
kendini unutmuşsun
değmiş gökyüzüne yaprakların
haykırmak istiyorum
ağlamak,hiç susmamak istiyorum
ama ezilmeden,ezdirmeden
eğilmeden
ah sessizlik!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!