ağaçlarında eylülü saklar
nar ağaçları sesiz sedasız
bilmez ki insan derinliğini ölümün
döker gözyaşlarını sessiz sedasız
yine toprak ölgünleşmekte yaşama
Aniden beliren ve sonra aniden yok olan
Saman alevi gibi gecedesin
Saat 23.00
Yeşil siluetli atın üstündesin
Gülümsemektesin
zamansız bir düş kanatlandı yine
nostaljik bir sanat müziği eşliğinde
kadife bir tonda geliyor ses
yalnızlığımın üstüne
aaaaa diye bağırasım geliyor
bana bir al ev al baba
sandım ki yaşam uyumakla geçiyor
aldanmışım
sandım ki umut konuşmakla oluyor
kanmışım
geç git rüzgarım anılarımdan çek git
bozma beni ağlatma
delilik yaptırtma bana
geç git rüzgarım öldürme anılarını sevdiğimin
zamana kalem salladım günlerce
seni unutmamak için
serseri yüreğinin sayısız daktilo ritmini
getiriyor kulağıma
bir bebek sanki daktilon
yeni yaşama gözlerini açmış
yeni kelimelerini sütlü sütlü haykırmış
emeklerken ağlamış
kokargevişler arasında kayalar durur
uzanırken turuncu örümceklerin üstüne
uyanırım mavi gökyüzünde bir sarı saç vardır
büvetlere yavru balıklar akın ederken
üç arkadaşın bakışlarında yele göz vardır
ah güzelim izmir
bir ayrılığada mı tanık olacaktın
imbatın ne hayın
denizin ne acı
çocukların şen kahkahaları
tarihte belirdi mavi ışık içinde zamanın
devrilecekti karanlık kalmayacaktı dipsiz kuyu
yiğit yüreklerle alınan saf Anadolu'nun
derdinde çağlayacaktı sarı alındaki su
düşünceler kararırken ardında güneşin
dumansı gözlerle baktığı
yolda karartılar yaklaşmakta ona
bir korku titretiyor yüreği
ama dik durmak gerek
kirpiklerin yavaşça
akıyor yanağına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!