Gezerim Diyar Diyar Şiiri - Kasım Kobakçı

Gezerim diyar diyar, tüm yollarında,
Sis çökünce, sakin gecelerine,
Yorgun düşmüşüm ben, karşı güne,
Bakıp durur yüreğim, küskün düne.
*
Tüm saçlar şimdi, salınır özgürce,
Perçinleşmiş, gecenin koyusu içine.
*
Yürürken adımlarım, doğru hayata,
Boncuk boncuk bakar, o gözler kara.
Saklandım, sıvasız duvarın bağrında,
Giz saklıdır hep, aynaların sırlarında.
*
Bir yola çıktım, geçmişime doğru,
Tam ortasında, nasırlı avuçlarımın,
Eski mintanlar, yıkanır yamalı,
Yüzüne gecenin, asılır üryan,
O acımasız ve kanlı anlara.
*
Sessizce inleyip, derinden susar kadın,
Suskunluklarına ses vermeden,
Yalnızlığına dönerken kalabalıklar,
Ve kapladı şimdi, çaresizlik içini,
Susar çaresizliğe mecburen.
*
Nice düşler vardı, oysa ki yaşamda,
Düş koylarıdır, zamanın bıraktığı,
Gülüşleri vardı onun, çocuksu,
Nefesi yayıldı, soğuk mevsimlere,
Anılar zengin, değdiler yoksul anlara.
*
Değmeliydi el, sıcak olan yüreğe,
İnmeliydi yağmurlar, toprağa yine,
Islanmalı saçlar, nisan yağmurunda,
Kadın teni kokmalıydı, kadınca,
Kadın gibi yayılmalı, kokusu da.
*
Yanağını yaslamalı, sevda çembere,
Gülü tutmalı, nasırlı elleriyle,
Bir bade olsun, yaşam ömürde,
Öpücük olmalı, gülücükler dudaklarda.
*
Tam yüreğinden sevmeliydi kadın,
Dua olmalıydı, içinde avuçların,
En yücesi, Firdevs'in dağlarının,
Eteklere yaslanmalı, misk kokun,
Güzel olan, bahçesinde cennetin,
Karanfil derlemeli, sümbül kokan çarşafa,
Gözü Yusuf, özü Züleyha olmalı.
*
Kalbim ne kadar da yalnız, ah benim,
Çetin ayazında, o zemheri ayının,
Buldum ışığı, ayazında gecenin,
Dinle şimdi, sensin ışığa yol bulan.
*
Esiyor şimdi, kuzey rüzgarların,
Mevsimler yarınsız, sarıp sarmaladığın,
Susuz kalmış koyları, kuru iklimin,
Çekip yüreğini, hemen al oradan,
Dalgası az tuzlu, köpüren denizlerin,
Bedenindeki, tüm kirleri temizlesin,
Zehirli artıklarını, at gitsin,
Üstüne boşalt hepsini, soysuz zamanın.
*
Gel yanıma, hiç ağlama sen sakın,
Belik belik örüldüm, sarı saçında,
Darağacına, çekildiğim zamanda,
Sokul bana, gün batımı alacasında,
Yaprak gibi örter, günahları karanlık,
Sarıl boynuma, ol günahım gel,
Hiç sövme, geçmişine geçmişine,
Yakarışla geleyim, tövbeler ötesine.