Derme çatma anılar
Yosun tutmuş duvarlar
Yaralı ve zararlı filmin dibinden
Arta kalanlardı
Duvarların çatlaklığından
Zamansızlık rüzgarı girer
Devrik bir cümleyle
Başlamıştı
Hayatım
Önüne gelen
Devrikliği düzeltmeye
Beni de bu arada
Dikişlerim sökülüyordu
Ben çözülüyordum
Bir uçurum kenarında
Yatağımdan uyanıyordum
Bilmediğim bir dilde
Günaydın demeye çalışıyordum
Kuş dala kondu
Dal sevindi, coştu
Çiçeklerini giyindi
Yapraklarını açtı
Rüzgarın delisiydi
Mevsim öldüren
Öptürmem mi ben size şimdi yeri
Yada yakaladığım en müsait anımda
Unutmadan bir ara
Kesikli kaldırım parkelerin provasında
İzleri çıkmaz mı dudaklarınızda sanıyorsunuz
Biraz uğraşı
Bu yağmurlar ıslatıyordu aklımı
Hangi sakıncalı düşünce
Uykusuz bırakıyorduysa
“canı sağ olsun”
Diyebiliyordum içimden sessizce
Belki de biraz küfrederek seslice, bazen…
Şen şakrak günlerdi
Güneşli masal gibiydi
Okul yılları
Lise sıralarına kazılan
Sevdalarımız vardı
Duvarlarda resimlerimiz
Çok kısık sesle konuşuyorum kendimle
Birde suyu çıkmış demimle
Hangi derede hangi arada kalmıştım
Bu yağmurda yanaklarım ayazda açık kalmıştı
Haliyle birazcık ıslanmış
Bir rüya içinde
Bir dünya kurar
Özünde sevdamızı taşırdık
Ellerimizde fermanımız vardı
En yetkili yerden gelir
En yetkili yerden giderdik
Kederden asla korkmadım
Sadece canımı sıkması
Fena halde canımı sıkıyordu
Elimden geldiğince savaşır
Asla teslim olmam ama
Sıkıldığım anlarda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!