Kafası basmıyordu
Rüzgarın
Eseceği yönü
Güneşe soruyordu
Güneşse hiç oralı olmuyordu
Çünkü o hep buralıyım
Çöl fırtınası gönlümde
Her yer toz duman
Tozları silmek
İzlerini bulmak
Çok zor içimin kalıntılarının
Her adımda başka bir tuzak
Yerim bambaşkaydı
Ellerim
Kollarım bağlıydı
Bir pamuk ipliğindeydim
Doğal düzeni koruyan
Gamzet kabadayı
Kayıp ve yitik
Bir şehirdim
Ağlıyordum
Birazdan
Kendi göz yaşlarımla
Sular altında
Kum tanesi zamanlarda
Yaşamak zordur aslında,
Zaman kayıp gider
Ayaklarının altından.
Tutunur gidersin
Güz demiştim dimi?
Oysa güz değildi o
Kızgın ve kırgın çıkılmış bir yazın
Küsme zamanının başlangıcıydı
Küsmeyle girilen güzün sonrasındaki
Kulaklarda beyazı uğuldatan kıştan
Ağlamak kesmez bazen insanın içini
Başını alıp gidesi gelir
Ömrün nefes aldığı diyarlara doğru
Yada nefes verdiği.
Griliklerin içinde bir dünyadan
Hangi ses durdurabilirdi ki gideni
Alnının ortasına
Düşerdi
Ay
Kar bambaşka
Isıtırdı içini
Ayakların çoktan
Yanan yüreğimin
Ilık mevsimisin sen,
Asırlar içinde zamanın durup
Asla eskitemediği bir çift yüreksek,
Kuruyan dudaklarımdan bir cümle süzülür
Senin kıyılarına doğru
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!