Fırtınaya göz kırpmak oyunu Şiiri - Yoru ...

/oynanmadı aslında böyle bir oyun..,
bu bir hasret şiiridir
mesela İstiklal’de kol kola ve hafif sarhoş,
seninle Taksim’e doğru yürümektir./

Cevat Çeştepe



Yüreğinize sağlık evet bazen yürümek elele veya kolkola fark etmez yeterki yürüdüğümüz yeri zamanı fark edelim hayatın nimetlerini severek bilerek yürüyelim bizler ressam gibi aklımızda kalanı değil hayatın içinde yaşananları çizeriz duvar yazılarını okur sessizce nasıl gülümsersek hayata da daima gülümsemeliyiz bu anlamlı güzel şiirinizi severek beğenerek okudum her daim şair yüreğiniz ilhan ile dolup taşsın kaleminiz yazdıkça yazsın gönlünüzün ilham deresi dolup dolup taşsın yüreklere mutluluklar saçsın kaleminiz daim olsun kutlarım sizi tebrikler.Saygı ve Sevgilerimle.

Hasretin düşsel fotografilerinden birine bakmış olduk, ustanın betimlemesi sayesinde./ Kutlarız./Saygı ve Selam ile.

Hayatın bir bölümünden alınan kesitler, duygu yoğunluğuyla mısralara yansıyordu. Okurken yaptığımız gezinti için teşekkürler.

Çok Güzeldi..
Şiirleşen, duygu seli yürek sesinizi kutluyorum sevgili üstadım..

Yaşama sevinciniz daim olsun dileklerimle..
Saygı ve Selamlarımla..

Hâsılı şiir, resûllerin sözü gibi, muhtelif tefsirâta müsâît bir vüs’at ve şümulü haiz olmalı. Bir şiirin manası diğer bir mana olmağa müsait oldukça, her okuyan ona kendi hayatının da manası izâfe eder ve bu suretle şiir, şairlerle insanlar arasında müşterek bir teessür lisanı olmak pâyesini ihraz edebilir. En zengin, en derin ve en müessir şiir, herkesin istediği tarzda anlayacağı ve bineaneleyh nemütenâhi hassasiyetleri isti’âb edecek bir vüs’ati olandır. Mahdut ve münferit bir mananın çenberi içinde sıkışıp kalan bir şiir, hududu, beşeri teessürâtın mahşerini çeviran o mübhem ve seyyâl şiirin yanında nedir?

A.H (Ahmet Haşim-Şiir hakkında bazı mülahazalar'dan alıntı)
----------

Bizce nedir şiir diye sorarsak kendimize;
galiba henüz bu hususta bizim kuşağın vereceği yanıt yok...

çünkü; halihazırda, şiir nasıl olmalı...?
sorusu sorulmalı mı-evet,
öte yandan şiir yürek işidir evet ona da eyvallah...

Şiir göze mi? kulağa mı hitap etmeli,
her ikisine de,

v.s. istekler, arayışlar örneklemeler çoğaltılabilir...

Netice itibariyle şiirde esas olan okuyucu ile şiir arasında
iletişim kurulup kurulamadığı, yazar/şaire hitap yerine şiirle
konuşulması mümkün oluyor ise o ürün şiirdir/öyküdür...
Kısacası kalıcıdır...Sanat eseridir..

dizgin tutmaz yılkı atlarıydık., dört nala koşarken şaha kalkan
ateşe benziyorduk canımın içi., ateşe..,
toz-dumanıyla her şeyi yakan...dinmez dinenmez bir fırtınaydık karanfil ordusu koymuşlardı adımızı yüreğinizin sesini selamlıyorum üstadım sevgi ve saygılarımla

şairin yüreğinde ne fırtınalar kopuyordur bu dizeleri yazdıran,
duruş önemli ,inanılan idealler üzerine sonuna kadar arkasında durma,
bir şeyleri değiştirmeye gücü yetmeyeceğini bile bile
o onurlu duruş var ya,çıkarlar arka planda
sevdalar ön planda,yüreğinize sağlık üstadım.

Dünyayı şairler yönetseydi acaba nasıl olurdu?
Kan yerine güller açar mıydı topraklarda, anaların gözyaşı sevince akar mıydı? Ah keşke diyorum ama inanır çokta emin olamıyorum. Yalaka şairleri şair olarak kabul etmezsek, neden olmasın.

O zaman tahtada leke yapan düşmanlarda silinir, nehirler de denizine kavuşur…

Sayın Çeştepe, değerli kaleminizi saygı ile kutluyorum.

Şairin yarattığı dünyayı yöneticiler çizebilseler aktörlerine böyle bir oyunu oynetırlardı. Tebrikler.

İstiklâlde yürümek, gerçekten güzeldi bir zamanlar, kol kola ve hafif sarhoş olarak da , dizi dizi ve marşlarla olsa da...
Yürekteki ateşle de güzeldi, beyinde, düşünce süzgecine takılmış tanelerle de yani...
Ne var ki, Taksim'e varmağa değer mi artık, Taksimin de adı lekelendikten sonra...
Güzel şiiriniz için teşekkürlerim, saygım ve sevgimle Cevat bey,
Ünal Beşkese