Savruldu latif esrarının hayali bir tül gibi geceme.
penceremde ay gözlerini kısmışken, usul usul,
kirpiklerinde birikmiş birkaç damla anı, dilinde ise sessiz bir serzeniş.
süzülüp yağıyordu inceden inceye keder, inciler gibi.
Mahzun ve gül çehrenden.
BEN SENDE NELER BÜYÜTÜYORUM BİR BİLSEN, ÖMRÜM!
Ben sende neler büyütüyorum bir bilsen Ömrü’m!
Yedi rengi büyütüyorum
Gökkuşağının gözlerinden çıkarıp, yağmurlarla.
Şaduman gazeller,
FATMA DOĞAN
BİNYILIN TUFANI
Dünya bir bin yılın eşiğinde,
Bir miladın doğum sancılarını çekiyor insanlık
Ya kendini yutan bir canavarı doğuracak ıkına ıkına
Ya da elinden tutup kaldıracak onu umut adlı çocuk.
Fatma doğan
BİRAZ DA KENDİME KIZAYIM.
Ah benim akıllanmaz uslanmaz kafam.
Hep başkasına kızacak değil ya dilin,
az biraz da kendine kız hayıflan.
Ne ki bu böyle için dışın dolmuşta dolmuş almış başını gidiyor
BİR SIR VAR ARAMIZDA, EFLATUN
Bir sır var aramızda sana dair,
bana dair.
Gecenin fecri sadık-ı gibiyim, arafta.
bir adım berisinde gözünün karası, göğümün akına
BIYIK ALTI GÜLÜŞLER OTURTTUM YÜZÜME
#fatma doğan
Serseri bugün gönlüm,
Gamlı baykuş olsam da, sıyrıldım bu sabah kefenimden.
Bıyık altı gülüşler oturttum yüzüme,
BU GECE ÖLECEĞİM
Bu gece,
Büyüyecek gözlerinde Ay,
Ve ben bilmem kaçıncı defa,
Çözüp asırlık yeminimi tövbelerimden
Öleceğim can pazarında yeniden,
BÜLBÜL KAYALIKLARI
Keyifsizim bu dar vakitte.
Kekremsi bir zemheri
Dolanıyor bu aralar, damağımda.
Yarım donuk, yarım soluk
Senden kalan keyifsiz dalgalar yokluyor
FATMA DOĞAN
CAMDAN SARAY
Ey Nazenin Yar!
Yaralıyım ama,
Sorma bana ne olur, neyin var diye?
Gönlüm; yalın ayazın sillesinden, ürkmüş,
CAN KIRIKLARI
Taşıyamıyorum kendi yükümü,
İçim kendimden taşıyor,
Ruhuma ruhuma akıyor,
Yaralarımdan sızan ter,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!