HİÇLİĞİN BOYUT KAPISI
Toz, toprak yüzlü bir akşamdı, bu akşam
Adımladım ağır ağır, Arnavut kaldırımlarını
Gökten göçmen kuşlar yağıyordu boyuna üstüme,
Hepsinin kanadı kırık, ellerinde ahşap bavul
Boynuma sarılıyordu koşup koşup, arsız yalnızlık
AH! SEN YOK MUSUN SEN, ASUMAN!
Aşk bitti, yittim gittim yüreğinden,
Fısıltım kaldı,
ceviz ağacının saçlarının arasında.
İki büklüm zaman şimdi,
İki iklim, iki mevsim.
İÇİME GÖMÜYORUM ŞİİRLERİMİ
Gözlerim sıyrılıyor aşiyan ufkumun paslı cenderesinden,
alaca kızıllık yavaş yavaş boğarken gecenin kara yağız tenini
Bir kartalın göğsüne yaslıyorum yasımı
O kartalın boz göğsünde,
yüreğimin can damarı atıyor şimdi,
FATMA DOĞAN
İKİ KAŞIN ARASI
İki kaşın arası kanatlı bir kapı,
kilidi yalnız bana açılıp kapanan.
O kapının ardında neleri sakladım bir görüp bilsen,
Gözlerinden kaçırıp bir bir neleri gizledim,sırlayıp,
FATMA DOĞAN
İNSAN NE ÇOK ŞEY SIĞDIRIRMIŞ YÜREĞİNE
İnsan ne çok şey sığdırırmış yüreğine
Sahi ne çok şey sığdırırmış sandık bilip ömrüne
KAÇ BEDEN GİYİLİR Kİ HAYAT?
#fatma doğan
Kızıl gonca bir broş gibi kaybolup gidiyor, gökyüzünün göğsünden güneş,
Şimdi İkindiyi kovalıyor yaka paça akşamın telaşı.
Bir zamanlar akşam sefaları sallardı, bahçemizde salıncağa oturan rüzgarı,
KAF DAĞINA GÖMELİM RUHUMUZDAKİ YÜKLERİ,PERİHAN!
Bana uzun yeleli bir masal anlat, Perihan!
Devlerin kalbinden daha büyük olsun,
yüreklerimiz,
gözlerimiz daha iri,
KARANLIĞIN AZI DİŞLERİSİN, KERBELE!
#fatma doğan
Ben gözlerinin karanlığından bilirim seni, Kerbele!
Öyle bir esmer karanlık ki gözlerin, geceyi boğan,
Ben ateşlerinden tanırım seni, Kerbele!
Yıldırımlar çakar nallarından çakmak çakmak,
FATMA DOĞAN
KASIMDA ŞİİRİNİ KAYBETMİŞ ŞAİR
Ey şiirini kaybetmiş şair!
hazan kokulu yorgun bir Kasım gününde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!