Defterimde
satır aralarına düştüğüm
düzeltmeler gibi
çırpınırken verdiğim nefesler
ne kadar uğraşsam da
izi kalıyor göğsümde
Artık umursamıyorum
gömleğime düşen lekeyi
diğerlerinin sadece
uzaktan bakabileceği
bir tablonun içindeyim
tertemiz sular süzülüyor şakaklarımdan
Çok söz ağız yorarmış
bilseler kulakların hâlini
sözü kulağa alırlarmış...
susabilsem senle
sessizliğim her daim
gürül gürül benle...
Yanarak ilerliyorsun beyazlar üstünde
kırmızın kendinden geçmiş
dumanın sağa sola uçmuş, griden sade
bir de koku sürünmüşsün aldırışsız
ferahlık, sürgün yol tutmuş şimdi teninde
gel de anla beni ilk okuyuşta
Gecenin karanlığına inat
yağmursuz kalan şehirlerde
deterjanla kirlenmiş ağaçların
filiz vermeyen dalga uçlarında
aç çiçeklerini çocuk
ciddiyet geç şımarıklara
-Ana olmak buydu sanıyorum
her ananın saçı biraz kırdı
-bilsen yavrum bilsen diyorum
ananın gönlünü hayat nasıl kırdı...
Sözler beynimin içinde
döndüğü hâlde uyuyorum
peki ama hep niye
kalbimin sözüne uyuyorum? ..
Ve bir ağaç
sırtımı minnetle dayadığım
kim bilir şimdi kaç yüz yıllık varlığım
aşk olmalı artık boşa geçen zamanda
görmüşken Yaradanı
renk renk sayısız ağaçta...
Akıllı ol e mi oğlum derdi annem
fermuarımı çekerken
pantolonumu dikerken
bir de elini koyardı
başım üstüne
yanağımdan öperken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!