Düşerim düşsüzlüğüme.
Kırık bir gitarın perişan halindeyim.
Gecenin sessizce hüzünlenişindeyim.
Ruhumun sesini dinliyorum.
Terennümünü yitiriyor kelimelerim.
Dağılıyorum yüreğime dokuduğum örmelerle.
Membasıyım hayatın.
Özlemlerle sulanan…
Söylenmeyen ahengiyim düşlerimin.
Karanlığı yaşarım.
Kanadı kırık nağme kuşuyum baharlarda.
Elma ağacım sana söyledim yüreğimdekileri.
Nasıl kesildiğimi, biçildiğimi anladın.
Zifiri yalnızlığımın ışığı oldun.
Hüznümü sana anlattım ben.
Orak orak biçilmiş yaşamıma mutluluklar saçtın.
Güneş yanığına bürünmüş sevdamı renklendirdin.
Sus, pus, kus!
Her sus içimde binlerce mahpus.
Ama sen sus, kimseler duymasın!
Koparmasınlar çiçeklerini.
Kesmesinler yüreğinin tellerini.
Sus, akşam olmasın sus!
Bir şafak vakti…
Yüreğimde seller halinde hisler.
Hisler ki kalbimin kelepçesidir.
Acı bir bestedir duygularım.
Sözler dökülür dilinden.
Kezzap yüklü zehirli sözler.
Dibine vardım acının.
Gece elimde çetin bir bilmece.
Sen kır çiçekleri gibiydin.
İçimin vahşi ormanlarında.
Her şey beyaz gelinlikli sözcükler gibiydi.
Renkler renklere isyan eder mi?
Renkten renkler doğar mı?
Renkler içilir mi?
Renkler tatlı mıdır acı mı?
Huzurun, mutluluğun, sevginin halleri.
Hayat bir ekin.
Ben bir başak
Sevgim sensiz yalın ayak.
Ben bir su.
Sen bir bent.
Kırık bir sandala döndü hayatım
Yaprakların düşmesi ölümün doğuşunu taşır.
Çiçekler nöbetçileri yanaklarının
Tıkalı sokaklara döndü hayat barınağım
Caddeler ölümümü taşıyan soğuk yüz
Ağaçlar sessiz melodisini söyler bana
Nazdan, yazdan, hazdan geçtim.
Benliğimde eriyen bir mumdu aşk.
Yandım içime işleyen alevlerinle.
Ateşten de geçtim.
Nehirlerden, gözyaşlarından, baharlardan geçtim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!