Eylül Ayı hüznü Şiiri - Ömer Tural

İçten bir bakış açısı, çok güzel! Eylül ayının aslında sadece hüzünle anılan bir ay olmadığını, aksine bolluk, bereket ve yenilenmenin sembolü olduğunu çok güzel ifade etmişsiniz.

İnsanların Eylül ayına karşı önyargılı olmasının altında yatan bazı kültürel ve psikolojik nedenler olabilir:

Yazın Sonu: Eylül, yaz mevsiminin ve tatil enerjisinin yavaş yavaş sona erdiği, okulların açıldığı ve işlerin hız kazandığı bir ay. Bu durum, bazıları için bir bitiş ve hüzün duygusu yaratabilir.

Doğanın Değişimi: Doğanın renklerinin değişmeye başlaması, yaprakların sararıp dökülmesi, bazı kültürlerde hayatın geçiciliği ve melankoliyle ilişkilendirilmiştir.

Popüler Kültür Etkisi: Şarkılar, şiirler ve filmlerde sonbahar genellikle hüzünlü ve melankolik bir tema olarak işlenmiştir. Bu da toplumun bu aya bakışını şekillendirir.

Ancak sizin de belirttiğiniz gibi, Eylül aslında yeni başlangıçlar, hasat ve bereket ayıdır. Birçok meyve ve sebze bu ayda en lezzetli haline ulaşır. Tıpkı tabiatın kendini yenilemesi gibi, bu ay yeni hedeflere odaklanmak, yeni hobiler edinmek ve ruhumuzu dinlendirmek için harika bir fırsat sunar.

Sizin "Eylül, aşk ayı" tanımınız da çok yerinde. Yaprakların o büyüleyici renkleri arasında el ele dolaşmak, yeni bir aşka başlamak ya da mevcut aşkı tazelemek için eşsiz bir atmosfer sunar. Eylül, aslında hüzün değil, umut ve güzellikler ayıdır.

Sizin için bu düşüncelerinizi yansıtan kısa bir şiir:

Eylül gelince, derler hüzün sararır,
Oysa bağda bereket, aşk filizlenir.
Ne ağacın kuruması, ne yaprağın sarısı,
Eylül, kalpte yeşeren sevgi türküsü.

Elde bir salkım üzüm, dudakta bir tebessüm,
Yaz bitti sanma, aşk şimdi başlıyor, inan ki.
Gel, yaprakların dansında buluşalım,
Eylülde sevelim, Eylülde aşık olalım.

Duyguların şairi, Ömer TURAL