Bir gün,
kalabalıkların kıyısında
göz göze geleceğiz seninle.
Hiçbir şey demeden anlaşacağız.
Çünkü sesimizi,
Ağlamadım say Rû!
Etim kemiğimden sıyrılmadı say!
Gidişini anlatmayacağım.
Başı bozuk bir sonu yazmayacağım asla.
Bu,gerçek olmasını istemeyeceğim kadar
ütopik bir veda.
"Ruhumun İstanbul’u"
Ben,
seni beklemekten usanmayan
sabahların çiçeğiyim.
Uzun zamandır kelimeler can çekişiyor ellerimde.
Şiirlerin hali perişan,ben perişan.
Neyi nereye koyacağımı ,
hiç bilmiyorum inan.
Her gece ,
"En Zarif Muhabbetim"
İlmeği kaçmış bir yaşamdı benimkisi.
Bir ucundan tutmaya çalıştıkça
ellerimden kaçıp gitti hayatım.
Ayrılığın çanlarını beynime öyle bir vurdun ki,
sana benzer hiçbir şeye değemem artık.
Sen dahil.
Madem o kadar kolaydı gidişin
dönmeyi aklının ucundan bile geçirme!
Yok artık anlamı…
İçimde hıncahınç öfkeler vardı.
Şiir susmamı istedi.
Bildim, kelimelerin huzuru içindi.
Ruhumdan kaçamazdım,
lakin dışında kaldım kendimin.
Haklıydı şiir.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!