Bitti artık o eski komşuluklar, dostluklar
Çalsa evin kapısı açılmaz,
Buradayım ama yokum
Uğraşmak istemiyorum işte
Eskidendi o tabak tabak tatlı börek götürmeler
Kırıldıkça kırılıyoruz fâni dediğimiz bu dünyada
İnsanların ağzındaki boş laflar yüzünden;
Edebiyatın bir anlamı kalmadı.
Gittikçe gidiyoruz bilmediğimiz bu yollarda…
Peşimizde güvenecek insanda bırakmadık
Biliyoruz ki hepimiz haklıyız; biliyorsun ki kimse iyi değil…
İkimizde aynı gökyüzüne bakıyoruz
Aynı hava, aynı güneş ve ay…
Her seferinde güneşe
Onu daha fazla ısıt diyorum mesela
Beni dinlemiyor sanki ;
Tamda şimdi şuan da...
Bir his vardı kalbime
Bekleyiş içinde durdu saat
Hiç bir şeyden habersiz, devam ediyor hayat
Belki bugün son belki de yarın
Uyuma gözlerim bekle sabahı
İnsanları bilmem ama
Hayattan bıkmış bir kadın
Aşktan yoksun kalmış hıyanet
Nefret bırakan bir geçmiş
Ettiren, bırakan, savunan
Tek şey aşk kalmış bu koca dünyada
Son durakta seni bekliyorum
Her zaman ilkler uzak durdu bana
Biliyorum sen bu durakta inmezsin
Şimdi zamanı değil
Yanında hep başkaları olacak
İyisin!
Havada aşk kokusu var dedi “inandım”
Farklısın sonum olacaksın dedi “inandım”
Seni seviyorum sensiz yapamam dedi “inandım”
Oluyor böyle bekleme beni dedim…
“inanmak zorunda” kaldı
Ah kader var oluşuna mı yanayım
Yanıp yanıp tutuşayım mı çaresizliğine
Yoksa hiç yaşamadan yok oluşuna mı?
Devam mı edeyim geleceğe direnerek
Hayal kurmalı mıyım artık?
Uçurtmanın ipini bırakayım göklere
Yarım kalan bir hayat olur ama;
Pek de zaman harcanmaz
Yarım kalır bir eğitim
Yarım bırakılan bir hikâye
Belki yalandan hüzünlerde kalır
Olsun… çalacaklar hayatını
Tut tutabildiğin kadar elimi
Bırakırsan; pişman olursun sonra
Sev sevebildiğin kadar kalbimi
Kırılırsa üzülürsün
Bak bakabildiğin kadar gözlerimin içine
Kaybolursa bir daha bulamazsın…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!