Eros'un okuyla vurulduk
ey sevgili
duymaz mısın
yüreğimizden, yüreğimize
ılık bir şeylerin aktığını
F.E.S. ve öbürleri için
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
Uzun bir hastalık gibi
Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi
Gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı
Devamını Oku
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
Uzun bir hastalık gibi
Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi
Gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı
Bize de derler çakıcı, yar fidan boylum..yakarız konakları
o kadaaar
helaâl,benden önce yazan abim..
:)
Hasan Buldu nun kendisi bize şiir gibi gözüküyor nicki pek sevimli abim..n'apcaaz şimdi..
söyleyene değil ne söylediğine bak..dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim...arada kaldım şimdi
saygılarımla
öncelikle bir konuda anlaşmak lazım.
bu satırlar şiir değil.
üşenmedim, okudum.
hasan buldu' nun çoğu yazdıkları şiir değil.
bir örnek vereyim; 'birtanem'.
neden mi?
- şiir yazmak, sözleri aklımızdan çıktığı gibi alt alta satırlara yaymak değildir.
- şiir imgelerle boğuşur, alengirli sözleri araya sıkıştırarak paçayı sıyırdığını, puan aldığını falan varsaymaz.
- ve şiirin derdi dizede olsun, beyitte olsun türkçeye yeni anlamlar, tüm dünya dillerine yeni tadlar katıştırma derdidir.
gönlünü kavuran ateşi de, saçlarını uçuran rüzgarı da sayfalarda hareketlendirmektir şiir, boru değil.
işte o kadar.
Şu sıralar zeytin ağacı dikseler iyi olurdu.Hem şiire uyardı pek.
ben teşekkür ederim sayın APEL
Hasan Bey'in emeğine saygım var , şiiri güzeldi ama daha dolu daha vurucu bir AŞK şiiri seçilebilirdi.zira AŞK, hepimizin ortak paydası.
Sayın Eroğlu, teşekkürler; çok güzeldi...
Olmamaklığın...Çıplaklığım
''zehir olan kadehine doldur beni
senden gayrı yar seversem öldür beni''
/ellerim titrek
kırk beş dakika önündeyim zamanın/
oysa sana kırkikindi yağmurları getirmeliydim.
mavi papyonlu muavin uykusuzluğu.
bütün denklemlerin içinde soluksuz kaldığında;
bütün hayat kanallarımı üzerine açmalıydım.
ilk yağmurlarda ben ıslanmalıydım.
ilk kurşunu ben hissetmeliydim.
ilk yenik ben olmalıydım.
sana sancılarımı açmalıydım
ve yürek vestiyerimin kapılarını.
/içinden bir cennet çıkar bana
ve aşkından bir çınar gövdesi/
çiçekçilerin önünden geçiyorum.
çocuklar taşa tutuyor beni.
ne vakit gözlerini hatırlamaya kalksam İstanbul yürüyor üstüme.
sokak cinayetlerine karışıyor adım yokluğunda.
sebebi ben sayılıyorum sokak yangınlarının.
kadınlar günahlarıyla geçiyor kapımdan.
her an sana sığındığımı
bilmiyor kimse.
çokça makarna yapıyorum hiç sevmediğim halde,
sırf sen seviyorsun diye bolca sos döküyorum üzerine.
ellerimi kimseye göstermiyorum.
/iki mum yanıyor
iki ceylan ağlıyor
iki köpek uluyor dışarıda/
içime uzandıkça uzaklığının varlığı
bir kuzgun hırçınlığında kelimeler dövüyor içimi.
her an sana yol aldığımı bilmiyor kimse
nehrin öbür kıyısındayım şimdi
rüzgar sürtünerek geçiyor gövdeme.
ellerimi saklıyorum ilkin ve sonra gözlerimi.
birazdan yağmur yağacak ve bir yanım sana düşecek.
/sana ait yanlarımı çoğaltıyorum
beni tut
beni her şeye rağmen tut/
ey yar!
karanfillerle başlıyor ayrılık
boşluğa değiyor önce duvara çivili hayalin
sonra bir derviş edasıyla eğiliyorum yüreğine
sonra gitmeliyim diyorum
meğer gitmişim
2005 –İstanbul
Yasir Ahıskalı
Açık söylemek gerekirse bu şiirden sonra varsada erosun vuracağı ; karavana atar ne me lazım tutar mı tutar..
Aşk,Hep Delikanlıydı...
Bakışlarım yorgun bir hamal...
Myndos'un maviliğinde,
Aşk hep delikanlıydı.!
Eskiyen bizdik...
Ateş bile gözlerinde soğuk ve dipdiriydi..
İyi ki,bakışlarını çalmışım,
Yoksa nasıl gülümserdim,
Gecenin en koyu sessizliğinde.!
İyi ki,sıcaklığını çalmışım,
Nasıl ısınırdım,çıplak akşamlarda.!
Haline şükret,'barksız gezgin'
ölüme ağlayarak gitmek vardı bir de...
İbrahim Eroğlu
Gümüşlük/Bodrum
2004
Zırvaladım ; attım tuttum , şiir oldu ...
İçine ; eros, meros , sirius , doldu ...
Şiir işte bu , sınırsız saçmalamak ;
Şüphesiz , en absürdünü , Hasan Buldu ...
Nerede kaldı bu adamlar? (Godot)
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (Remarque (Godot'yu bekleyenler söyledi))
Her sabah dünya yeniden kurulur (Çevirmen yalanı)
Diyorlar kül olmaz ateş yanmadan (Orhan Seyfi)
Makber (Abdülhak Hamit)
Yine nalıncı keseri olduk :) (Bunu ben söyledim)
Bu şiir ile ilgili 99 tane yorum bulunmakta