Dün cihana güneş açtı
Gri köpüklerin arasından
Meraklı bakınan yeryüzüne
Sen geldin aklıma
Gözlerimi diksem, alıyor şulen
Mehmedim, Akifim
Kurtuluşum
İstiklâlim
Kalbimdeki imanı
Seninledir tarifim
Ne zaman ki dara düşse vatan
Daha girmemişti pakete
Dükkan önünde harmanlardı ustası
Sıkışmış kokuları saçardı küçük nefislere
Sıcacık ısıtırdı çocukluğumdaki gizli cebi
Özenle tutturulmuş, pardesüden bozma cekete
Yaş almamış hatıralar düştü
Çok sevmiştim görünce, ela gözlerinizi
Yüreğimi çalmıştı nasıl magandaydınız
Ne dediniz duymadım, içtim sözlerinizi
Gözüm sizde kalmıştı, nasıl magandaydınız
Okyanuslar gibiydi kelime hazineniz
Kurbağan olayım su yeşili
İki kişilik derede
İçinden geçeyim sazların
Sürtünerek melodisine
Bacaklarım mızrap
Gözlerim
Baş köşesinde aklımın kurul
Boz bulanık düşlerimde kurul, durul
İstemsiz boşalmalarda
Tel maşa saat zembereklerinde kurul
Akıl ölçüm sor, sorul
Yüzgörümlüğün yüzüm
Bir çift kara delik
Uçsuz bucaksız derinliklerde,
Görme merkezi
Dibindeydim oysa
Kâbus gibi üstüme çökerek her fırsatta
Nefesimden soğuttun, kırdın beni ey hayat
Boyun eğdim üstüme, sabır vardı fıtratta
Ahiretle avuttun burdun beni ey hayat
Sırtımdaki gömleğim, çocukken dokunmuştu
Zırnık yok sana zırnık
Kah sahile vuran bebek cesetleri
Dalgaların elbiselerini yaladığı
Geleceksen tam gel
Öncüydü belki hararet
Ekinoks, hani mütercim
Bir şeyler anlatmıştı
Oysa hazırdı şartlar
Yağmurların nedense acul değil




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!