Gençliğimi çalan yıllar,
Benden beni alan yıllar
Yaşanmıyor eski anlar,
Tek tesellim hatıralar
Haber bile etmediniz,
Bugün güneş batarken, sensiz seyrettim yine
Sen buradan gideli, geçip gitmiş kaç sene…
Garip gönlüm burkuldu, yaş doldu gözlerime,
Kulak verip çağrıma, artık çıkıp gelsene…
Sevdiğinden ayrılmak, yalnız kalmak çok acı,
Yalnızlığıma bu akşam, kadehim arkadaş oldu,
Ben anlattım, o dinledi, sanki gönlüm bir hoş oldu.
Mazime bir bakış attım, gözlerime hep yaş doldu.
Hatıralar hepsi sustu, anılarsa sarhoş oldu…
Âşk yarası almış kâlbi, yâr’sız olmuyor avutmak
Hasretin yüreğimde için için yanan kor,
Yıllar geçtiği hâlde, neden hâlâ sönmüyor?
Ayrılık denen şeyi çekmeyen ne bilsin ki?
Yalnızlık acısını yalnız kalan anlıyor.
Yıllar gelip geçse de mevsimler değişse de,
Nasıl geçer bu ömür sen yanımda olmadan?
Anladım ki sevdiğim sensiz yaşamak haram.
Mazimde ki günleri ne zaman hatırlasam,
Başlar ince bir sızı, derinden kanar yaram.
Uzaklarda bir yerde, kim bilir ne hâldesin...
Anılar bir bir gelir sessizliğin içinde,
Alınan her bir nefes ayrılığa dokunur,
Umutlar hep saklanır kalbin en derininde,
Söylenemez kimseye o artık bir sır olur
Yıldızlar hepsi solgun, geceler suskun olur
Zalimlere çanak tuttun,
Garipleriyse unuttun,
Döne döne hep avuttun,
Yalan dünya, yalan dünya
Bizden önce kaç bin nesil,
Yaralanmış kâlbimizde kalsa bile âşk’tan bir iz,
Aramızda sır kalacak, hiçbir kimse bilmeyecek.
Bu seninle son muhabbet, son göz göze gelişimiz,
Aramızda sır kalacak, hiçbir kimse bilmeyecek.
Gün gelip de o meçhule yolculuğa giderken de,
YÂR GELİYOR KARŞIDAN (TÜRKÜ)
Yâr geliyor karşıdan, (aman aman)
Elinde filesi var…
Belli, gelir çarşıdan, (aman aman)
Gönüller de yarım kalan sevdalar,
Açılmadan solan goncaya benzer.
Terkedip de giden o sevgililer,
Gökyüzünde kayan yıldıza benzer
Kavuşmak hâyaldir artık ne desen,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!