Ruhumda açılan bir dal semaya uzanırken, ona bir ağaç dalı demek mümkün olmuyor amma, dal çehrede açmaz ise o dalda rahmet olmaz
Nerde bir gülmez ise çehreye , billur gibi gönül ırmağı akarken, bütün çöller kar altında buz olsa, damlalar sineye defnolunmaz
Güleryüz, bin defa hac olmuş gibi lisan ile hoş olrsa da, bir taş dokunsa topuklara, ceraimi affolunmaz.
Ne var ola ki hasmın nefsin ise cezbin tebessümünden kaçmak naçar olursa, o vakit sine muhtemel alevden nehyolunmaz,;
Öyle bir tutuşur ki o yangın, bin beşer gelse de, onu içlerinden söndüren olmaz,
Sen cevrini bana eda emeliyle bir hali mekanda, sessizce pervazı eşikten girerken;
Nazının beni cezbi nâra attığı, aşkı sefilin yoluna düşen cehennemi nerden göreceksin?
Kim seni görmüş ki sırra karıştığından beri olduğun yer,, hayal ettiğim yermi, neresi?,
Benim bahtım senin çehrenin endamını bir sevdanın aşkı diye saklarsa nerden göreceksin.
Senki ne vakit bir bahar olsa hazanı sorarsın gönül,
Ben göklere dur demeye tutmak istesem, hezanı ararsın,
Bir mola versem ıstıraptal kurtulmaya bir an,
Orada tutuşup ta benden evvel yandığına şahit olurum gönül,
Senin emrine tabiyim,emretki, ben bir tutam ot olurum yanmaya gönü
Muhteremi raptedeyim derken bir çehre-yi ervahta gördüm gecenin mehtabını ,
Seranatta dile geldi sevdası bülbülün,
Belki haşrolmak bir dilber yüzünden benim halim nicedir bilemem amma müterafıkım ;
Ne çare,tufanmı gönülde hicran, ki gam çölüne düşerken onu temsi eden, ruhsarında rengi kaçtı ak gülün,.
Bir yanda sanki, hazin bir ahvali şerre düşmüş gibi
Vasıla revan ile aklı melekemin vardığı yere, bir molada bakına kaldım ki, dünya temaşası zahir,
Burası mıydı diyar denilen mekanda, beklemiştir diye, sorduğum yer.
Gün zevaline kim revan olur ki, her zeval de ben kuru güller topladım,
Anladım ki ezelin tahririnde bir çiçekli bağ iken, şimdi kuru toprağa dönmş vardığım yer
Benim sevgimden usandığın an, bilirim canımda nazarın var canan,
Her görenden nazar aldım, bir sayede bilmeden orası sılada bir çaput serdiğim yer,
Yari sorunca gülün dalına, gül dikeni tuğyan etti de, bana bir an saye olmadı felek,
Benim halbuki tamahım senin cezbinden oldu bahar.
Gönlümde öyle sahikalar sökün etti de,nefsine kul olmuş diye gelmedi felek
Başka mevsimler dönüp giderken adiyen kaçarcasına belki de tauna çaredir diye hicabettiler senin lütfu hüsnünden
Seni görmeden sülkettim bağı barkı terkederek diyarı siyaha diye yazdı bir gönül dostum,
Yola çıkmadan, yolu görmeden, mihmandarımı görmeden geldim,
Yanımdaydı halbuki , oydu bana şafakta alemi cesimi gösteren siyah,
Her can senin cismanında, nasıl mücrim olabilirim, beni taşlamaya kimin gücü yeter, künfeyekün emir olmadıkça,
Mukaddesatın ummanında gördüğüm her damlada
Perçemin günahkara davetin değil, sen günahkar değilsin.
Bu bir perçem ile güzellik, çiçek açmayan, dallarında sevdaları var,
Ancak çiçeğin yaprağına aşık olanın günahı bilinmez
Bazen değil her zaman solan çiçeklere ağlayanlar var
Sen gam etme, senin de gönlünün kıblegahında sönmeyen
Aslanda pençeye karşı duran cesurum ki pençe izi bana yara vermedi
Sırtımdan ok attılar da, menzil tepe üstü düşünce beni dara vermedi
Dünyanın ne mundarına, mudara ettim ne dünyanın darına
İstihza ile gelerek, birine karşı, birinden olan kavgada bere vermedi



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!