Kimine teşbihen, ummandan, dünyaya yolun düşecek diye umarım amma, mihmandarım yok;;
"Ah sen yar kederim" sana değil, içindeki toprakta ezilen damlaların ayn dan, anda, sülkü dünyadaki akıbetine,
Ne elim yeter, ne çıkıp gelse bir aşkın közü gibi yanmaya, kalbim narını örten didarım yok;
Ala-yı vâla ile sefere sülk ettiğim gün, gökte mehtabı görmeye, tan zamanı girdiğim bir virane kümbetine,
Olsaydı sanki cihan ile semayı bana versinler diye, taallukata karşı, nolaydı şirke varma deyip te, karşı duranım yok;
Muttasıl dizilmiş dumanlı çaylarda dere taşları
Şayet böyle geçerse ağlamış gibi yapraklarda nem hab beleriyle hangi diyarda kalan dereleri kurutan yaz aylarını ,
Bilmemki;nasıl geçecek diye, bu yılda bekliyeceğiz, yaprakların terkettiği sonbaharı?
Bu yüzden karalar bağlamış gibi, bahar bivefa değilse,
hazan neden ondan muteber?
Ey can nice mihnetim çektin, ateş kavminin zümerasında tuğyana uradın, benim yüzümden
sana vediğim bir yadigarda, yar vefa bulmadı benim yüzümden,
Aşkare sandıım bir yeşil dalda bir kuru budak,
Dua ettim bahar geldi, bir sabah çiçeklendi, o dal benim yüzümden,
Benim çilem her zaman gadir bilmez feleğin zulmetinden,
Ey can! Sende kalsın, başkasına götürme yazımı,
Olurda, bir yere bırakırsın diye düşünmek, azabım olur,
Divana gelenlere bestem ile benim, çalma sazımı,
Fırakım feryad olursa, o zaman sesim avazım olur,
Günlerim hazan, geceler benim, ayazım olur ,
Bilmemki yar neden yoluna birç çözülmez bağ ile bağladılar beni,
Melekmisin,perimisin, maralmısın sen nesin?Sanki beni forsa kırbacına reva gören gözlerinde ne eziyetler var
Ben saadeti bir dilberi hurinin hiddet saçan gözlerinde sanırdım,
Kerameti olmadan bir sözü kişinin, bundan mahzun ile mahcur olur beyde can
Canın ne faydası var diye yakınmak, başka ocaklara odun atılmış gibi tutuşur
Sina'da Bir Tur. Alevler her zalim elinde firavun,
Vefa deresine atılınca her damlası göz yaşının, zannederki beşerin sevdalısı doğdu geldi gecelere içinde ayda bir can.
Ben, her tufanda, yare baktım elimden tutar diye sonra bir da başında gönüllerin yandığını görünce nice bir cendereye haline şükret avun dur
Behey ağrılarla sardığım dizlerim, sende takatım kalmasada ben seraba koşarım çöl yoluna dayanır sende bir can ,
Gürzünü sineme darbedince felek,
Benim canımı bihuş etti felek
Duhledince hançerindeki zehrin bir damlasıyla,
Canımda huna cem oldu da, kendisi cuş etti felek
Canan, kayıpmısın ki neden bihabersin bunca figandan
Nankör saymıyorum acıları, zira onun, alın yazısında bir hece olduğuna itikadım var
Dar sokaklar vadiler gibi olsa da, her satırın cesametinde duran heybete her zaman bakmaya takatim var.
Düşmüş olabilir her taşından biri kehribarın çınlayışını duyarken hayalimde bir başka zamanı söylüyorum
Ruhumun cüssesini bende görmedim zayl cenahında bir hatıra gibi duran yerde, itikata biatım var ,
Sanma ki dil lal olacak hayır olmıyacaksa bendeki hayret nidasının akseden mihrabında haykıracak dünya düzüne,
Belki bir kısa zaman içinde inşaası bitecek her yanı sinemde gönül kasrına benzer saraylarda saltanatım var.
Neden suyun şeriki bir avuç toprak iken bu dünya,
Hayret bir hayale neden taraf tutuyor sanılır dünya?
Evren içinde hercümerç kuasar'a doğru bir gayesiz sülke niyet olur,
Sur duvarına bağlanan prangalar, çektiri gibi sürüklenirken, palamara "medet" dese bu dünya;
Yazılanların bir satırında acılarlarla sarılmış gibi gecelere ay yıldızlar içinde akılın ermediği daha neler olur?
Ey safahatım! !beni yakan başka adını koymaya dilim in varnadığı korktuğum, ruhumun indifassından kara gözlerin değil
Mirin toprağına belediğim otlarını sökerek şirazesine dürüm ettiğim sarı bayırım, yüceliğine eremediğim,
Sarı desteme burma, burma yazdığım destan satırlarım nerde şimdi? Kim okuyor senin gölgelerinde yanmaya yer bulamam dediğim mekan,
Çile çekerek gönül yüzünden benim naçarım bir sevda cerihasından nerde, merhemi varki saramadım?
Perilerin gezindiği gülüzardan sızıp gelen bir al duvak içinde yay kaşlarına sarkan kara perçem,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!