Dallar beyaz;
Yapraklar toprak rengi ;
Belliki sonbahar yakındır,
Amatör kayığımda bayrak,
Hırçın dalgaları geçerken, ummanı kolaçan ederek,,
Sitem etme sitem, her sabah
Benim için sen,
Glgamışın bir iksiri vardı;
Bir sebep var,.
Ben anladım. Anlatma,
Bir duvar yıkılmış üzerine,
Gülerdi yüzün şefkat uçuşurdu adeta,
Yel değirmeninde arıza gibi
Mutlu olmalısın, çünkü
Çünkü ellerim elerinde kalacak
Birazdan akşam faslı başlayacak
Gözlerinde hicran yerine tılsımlı habbeler, olmasın
Bir obruktu çöl içinde inziva ettiği yer,
Bir haddi hiç görmeden ömrü içinde,
Yer ile göğün karşı yamaçta göründüğü yer,
Yinede bu hal içinde bir ayrılık geliyor akla,
Orada seyredilen emlakin kuturu aklın çizdiği uzaklardan,
Birde hasretin hudutsuz uzaklarına bakmaya hiç usanmadım.
Bahtım sazının verdimde telini vermedim.
Şimdi eller söyleşirken biz dinler olduk,
Biz tane topladık tınaz tınaz dermedik,
Çayır çimen iken şimdi boz başaklı ekin oluruz..
Acırsam eğer sen dönmeden Gittiğine,
Ardında; ardında kalanlara bakmadan,
Düzlükte direkleri kırılan çadırda bırakarak
Bir dilim ekmek bırakmadan gittiğine,
Unutmam bu cefayı dönsende,
Bin defa haç etsende, nerde imanın sende,
Sahn-ı seman'ım var kader denilen bir kalede sürgün edilmiş
Şahımerdan ımiş amma gemi azıdan kopunca,
Yar açılmış pusat dağlar, çöller gibi serilmiş,,
Dal kalmamış tutunacak zira ömür günü böyle yazılmış,
Kim bana hurda gönül gibi yar olur? Zinhar,
Yine geceler çöktü, yine sevda baş belası,
Yine hayali yıkılası viran,
Bir peyk gibi dönüp duran semada geceleri,
Asumanın esrarlı havası yıldızdan yıldıza sanki taun,
Dünyaya küs giden insanlar gibi, kara sevdam,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!