Yüzün yüze yapışır, ne yaptığını biliyor musun, gecenin rengi değişir, kederin hası ilişirde papucuna yolunu bulamazsın, zamanında, bir ovaya bin çiçek saçılmış, bir başa bir çiçek takılmış, daha çok yakışmış, takdir edilmiş bu zirai manzara, bir tek elem inanmamış, kıyılarda yalnızlaşmış, araziye küsmüş çiçek, fıtratına ters nihayetinde, ipe çekilmiş başta çiçek, sen demiş ikrar veren "Sen yalancı bir baharsın, ve biz yalancı baharları sevmeyiz".
Gözlerin her şeyi anlatırdı, ama ben gözlerini anlatamazdım .
Sarhoşluğum düz doğruyu bulur ufuk çizgisinde, ben böylede varırım muhal düzenin neticesine, velhasıl veryansın soluğum , uzağım belki şimdilik nefrete, sahtesi olmaz karşımdayken maruzatımın afişesi, yinede aklım başımdayken güzel bir hatıra olabilirdi, hayalimin gerçeği.
Şimdi bu koca boşluğu bir hamal sırtlasın, yevmiyesi her günün pişmanlığı olsun, göğü sevenin yek tohumu benim, ruhunu adres belledim, kavuşmayı beklerim.
Yolcusu nazır, yolu dünden hazır kıta uyanışa, gök kubbe veda doğurur gayrimeşru, don yemiş çiçek, acısı dirildi belli, oradaydı firavun pejmürdeleri, şaşkın kral kıpırdamayı izledi, hatırlamıyor sonu gelmeyen masalı, hatırladığı sonu gelmiş züppe maskaralığı, ancak uçarsa çözüverecek yapbozu, yüzü yanacak, kanı çekilecek ama affedecek, inanmıyolar gece şahitti, nasırlı eller toprağı böldü ve korkusundan dolunayı gömdü,umut derinde sıcak yer bulmuş kendine, anılar hatırata terfi etmiş, veryansın ediyor gece, konser sanıyorlar uzaktan, senfoni acıya ait, enstrüman ıslak saç tellerin, kurutmalı zaman, kurutmalı çok geç olmadan.
Bu bir başlangıç, başlangıçlar hep bir sona gebe, bir kaç adım önce sonu da bilmiyordum, artık onu da tutuyorum elimde, temelimden sarsıldığım, yokluğa sarıldığım doğrudur, doğudur bir köyde güzeldir yolu, tesadüf biriktiren yıllar, o yılların gününe eklenmiş birler mevsimi soğutur, üşürüm aklıma sirayet etmiş yoklukla, güzelin yuvasına bir düş girer çoklukla, ısınırım ateş açan ahuyla, kökümden kavradığı doğrudur, anadoludur yanımda, uzundur yolu fakat, yolu yolumdur.
Güzelim gece bir türlü aklanmadı , ama gündüzde kalp kırdılar, asıl dert arafta çatlayan bedenimdi, ve yağmur senin avuçlarındaydı, az önce önümdeydi nikotine bulaşmış gözlerin, içimdesin işte, seyret senin arşa çıkmış felaketini, üfledim, gökyüzündesin şimdi, bir yıldıza nasıl ahenk kattı sinemi terk edişin, bilirim körfezindeki rüzgarı, korkarım düşlediğimde hükmünün hançerini,ve ben bitiririm gözlerindeki serin meltemi.
Çölde yolunu kaybeden sefir ,bastığı milyon tane kuma küfretti , geçerken yanından bir seyyah fısıldadı kulağına "Daha bastığın kum tanesi kadar yolun var hayatta."
Hazzım tepetaklak suyu saran, küsme, küsme bilmiyorsun söndürdüğüm yangınların dumanı nasıl kaplar gökyüzünü, kara halin, kapat gözünü elinle, değdirme şehrin nefesini, sır halin, soluk ayak izlerini süpürsün sokağında kimsesizler , kin halin, anlamaz sokak lambaları güneşi, sus halin, tepetaklak düşer zalim, düşler balçığına, son halin, yakışmadı ittiğinde uçurumdan sarkan kurdeleli yıldızlar, serseri halim, mahçuptur asırlara, konar göçer, yurtsuzdur hatıraya, şarkılara, türkülere, sadıktır yaraya, git halim, suyu çekilmiş göle yansımaz susuz kalanlar
Yarı uykumda şehir akıyor, gözünde büyüyor bir ben, uyanıyorsun; gözünde büyüyor bir ben, bir gözümün bir gözüme yakınlığını anlatamam yanıbaşındayken uzaklığına, nefesin gibi geçer zaman, sen susmazsın her çekişimde.
Arkamdan izle, iki üç adım önüne geçiyorum, yolumun yokuşuna sapan gözlerinle arkamdan izle.
Çiçekler içindesin, hep güzelliğinin yüzünden, bakıyorum buradan, yüzünden düşmeyen gülüşlen.
Bedenimin sen tarafı uçurumda, ve o taraftaydı hasat veren umutlar, ben bir heykeltraş olmalıydım, yanılgıyı bir sanat müzesinde sergilerdim , seyreylerdi alemi ekber, ker işitirdi imkansızlığı yarıp, ne acı, artık sana benzeyen bir tohum yeşermeyecek toprakta.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!