İlk kez aşk karna oruç tutan,
Güzel kardeşlerim var benim.
Heyecanlı gözlerinden anlıyorum;
İftar saati pek umurlarında değil...
Ayaklanma var ruhumda.
Karşımda öylece bakıyor bir delilik.
Pörsümeye yüz tutmuş kanatlarımda,
Sebebi bilinmez bir hareketlilik...
Yılların ağırlığı düşmüş saçlarıma.
Az kaldı;
Elmayı dalından,
Filmi bandından,
Bedeni ruhundan koparmaya...
O kadar mı benziyorum sana baba.
Yıllarca kıyas yaptılar huylarınla.
Armut dibine düşermiş derler.
Omzumda bir baba olma yükü,
Yürüyorum meçhul yarınlara...
Mahpus evlerden kurtulup kaçtıkça,
Yağmur sularıyla yıkandı sigaram.
Acıların içinden geçtim de,
Değmedi kimseye yaram...
Vardır herkesin düşlediği bir baharı.
Sonsuz sevmelerin kıyısındayım.
Gecenin zerafeti arttırır beklentilerimi.
Geçmişe de lanet okumuyorum artık.
Bir sen bir de sokaklar bilemediniz kıymetimi.
Bir leke olarak kal istemem bende.
Ne altın kafesinize girer,
Ne de keyfiniz için susarım.
Ben hür fikrimle,
Kendi kelimelerimle varım...
Sensizliği keder sanırdım.
Kalbine girmeyi marifet.
Düştüm düşeceğim kadar gözünden.
Yine de sen beni affet...
Gel beraber inelim çocukluğuma.
Kim incitir gönlünü.
Kim sebep yüzünü astırmaya.
Söylesene ben kimim.
Hoşgeldin de, yeni yaralara...
Çok değil, bir şiirlik bakacaktım.
Beyaz giyerdi, tertemizdi.
Denize karşı durur, kıyam ederdi.
Gözlerimizin ta içine bakıp,
İçimizdeki şeytanı yerinden ederdi...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!