Ben ki, bir gölgeyim perdesiz pencerelerde
Arar dururum, yitirdiğim çocukluğumu.
Yüzüm dönük, buğulu camlarda yüzüme,
Bir sis çöker, unuturum unutulduğumu!
Önder Özkaran
Elbette fanidir ölüm,
Ölümü öldüren Allah var
Sabret gülmezse yüzün
Garibi güldüren Allah var
....................................
Ayak basılmadık bir yerim yok...
Atlar koşuyor doludizgin içimde,
Ne ot bitiyor ne çiçek kokuyor!
Sakallarım, bembeyaz toz içinde
.................................................
Bana sensizlik yaraşır geceleri
İki büklüm, duvar diplerinde!
Sevdanındır adamı gitmeler,
Giderler öylece, nasıl geldilerse.
.................................................
Ağla, ağla ki...
Bu yağmur,
Bir gün dinsin!
Hasrete, yokluğa;
Kendine, bana ağla
................................
Ben seni çocukluğumda tanıdım.
Daha açmamıştı içimde fesleğenler
Ve ben seni hiç tanımazdım
Şiirler, peşime düşmezden evvel!
...................................................
Şu ölmüş virane şehir…
Duvarlarında izi tarihin
Ey susuz akan nehir!
Konuş yok mu dilin?
....................................
Cehalet öksüz kalmışlığı bilgeliğin
Çok lafta fukara, az lafta cehalet
Kitap kitap okusa edepten nasipsiz
Her sıfatı noksan, her işi necaset
Eşegi sula desen verip yularından
Bir mart sabahı düştüm
Kırık kollu penceremin önüne
Her yerde kediler vardı,
Balkonda, damda, sokakta!
Her yerde aşk nağmeleri
Her yerde serenat cilveleri...
Dinle kalbinin atışını sen
Yaralı kuş gibi çırpınıyor, nasıl?
Sanki ruhumda bir hüzünlü fasıl
Keşke feryadını bir duyabilsen
............................................
Duyuyorum!
Kulaklarımda, sensizlik kalmış!
Öpüyorum, eşikte gölgeni,
Bir buselik hatıran kalmış.
Gömülmüş, ne için içime
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!