Bir vagonda yalnızlığın
soğuk yüzü
hüzünlü ısırgan otu
oturmuş köşesine
yaslı,dingin,kuru
gözü;
Yalnızlık
Volta atar kalp atışlarında
Geri gelişleri
Bir çift terlik bekler
Kapı arkasında
Düşen her bir daldan
Sarı mat bir kalemle boyanmıştı sokaklar
Sıkılgan griliğine rağmen
Gölgesini saklayarak yaklaştı kış
Alçalıp kabarmayan İstanbul
Bir tarafım yağmur
Bir tarafım sen yağarsın
Kara gecenin içinde bile
Gördüm gözlerini dün, gözlerin uzak bakar
Bir yanım salkım saçak hüzün
Her akşam saat onikide başlıyor yalnızlığım
Bu akşamda öyle oldu
Geceyi örten mavi kumaşla gün ağarincaya kadar geçen zamanda
O sinsi,bedbaht yalnızlığımı kendime bile duyurmadan,başladım ağlamaya
O ümit yokmu o ümit
Her an gidecekmiş gibi duruyorsun hayatımda,
Korkuyorum.
Tek bir kelime bile söylememem bu yüzden,
Yoksa gidersin biliyorum.
Oysa yokluğunun korkusuyla yaşamak ne demektir,
Sen bilmiyorsun.
Bir sen vardın bir de evren
Bir sen kalabalıktın bende
Şimdi ne kör bakışlarda sesin
Ne de suskunluğun yansımakta
Aşkın kırmızlığı soldu
Şarkılar!
Hep güzel şeyler söylemez
Bazen ağıtlarda yakar
Ben onlarla beraber hüzünlenirim
Çünkü benim de söyleyecek şeylerim vardır
Sade güzel olanı değil üzüntüyü de önemserim
Bıraktıkların!
Kaldırımlarda sinirli ayak sesleri
Gidişinle kamburlaşan yollar
Haritanın pergelinde uzak bir şehir
Hüzne doğar ışıklar
uzanır öncesiz ve sonrasız bir zamana sevgi
umarsızca uzanır
her gecen günle bir çentik daha artar
açarken gecede ince bir gül olur
gözyaşım düşer yanağına




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!