Düş Gezgini Şiiri - Yorumlar

içimizden kalkan gemilerin alabora oluşu,kuşların kanatlarının kırılışı, gün doğumu ve batımı arasında esen rüzgarın rengini yaşayan bilir ancak...
harika bir iç sesi...
muhteşemdi..
sevgiler selamlar.

yüreğinize sağlık üstadım..

Hayat ,dışardan ziyade içerde yaşanır çoğu kez...Bilmez kimse günün doğumunda kalkan gemiyi ve batışında içinde geçen treni...Her an ayrı ayrı öldürür ve diriltir insanı...Gönül penceresinden geçen martılar,ürkek güvercinler sonrasında,türkülere eşlik eden turnalarla yola devam eder gün...
.....Çok güzeldi şiir .Gönülden tebrik ederim İbrahim Hocam.SAYGI VE SELAMLARIMLA..

Serbest şiiri bu kadar güzel bir biçimde yazarak duygularını turna seslerine eşlik ettirerek seslendirmek ne kadar güzel bir duygu.!Ben beğenirim dercesine mükemmel bir çalışma.Okuyucunun yüreğine tam dalış. beğeniyle okunası şiirdi. kutlarım. selam size.

Muhteşem bir iç döküştü...

Satır aralarında her gidip geldiğim de kendimden birşeyler buldum şiirde...

Çok anlamlı harika betimlemeler.. Kutluyorum kaleminizi öğretmenim..

Yüreğinize sağlık..

Selamlar..

ÖLÜME UYANIŞ

Uykuya yarı ölüm diyenler var.
Bedenimizin dinlendiği, ruhumuzun kendini yenilediği, beynimizin rahatladığı, organlarımızın bir bakıma enerji biriktirdiği saatlerdir, uyku saatleri.
Aslında yeniden uyanışa hazırlık safhası...
Şiirde şair, keşke uyanmasaydım der gibi.
Uyanınca dertlerim depreşiyor, acılarım oynaşıyor ve beni yeniden yeniden öldürüyor.
Hem de her sabah.
Yani uyanınca...
...
Anlatım gayet güzel.
Şiirin 2. ve 3. bentleri gayet yerinde.
Sadece 1. bente takıldım biraz.
Sonra düşündüm, “yoğurda mı üfleyeyim, yoksa bildiğimi mi söyleyeyim” diye.
Kendimce değerlendirirsem:
Her sabah uyanınca, zaten gönül iskelesinden kalkan bir gemi var. Geminin kalkışı ve çığlık atan martı ve soğuk bir rüzgâr imgeleri de.
Sonradan duyulan vapur düdüğünü de ekledik. Gayet güzel. Vapur düdüğü ve martı çığlığı birbirine karışıyor diyelim.
Hangi saatte ve hangi sebeple uyanmış oluyoruz?
Güneşin doğuşuyla mı?
Vapurun hareketi, düdüğü mü?
Yoksa martı çığlığı mı?
Soğuk rüzgârın esintisi mi?

Dizlerde daha farklı bir sırlama yapılmış olsaydı, diyorum kendi kendime.
Ve kendimce dedim ki, acaba şöyle olsaydı nasıl olurdu?
Tabii yoğurt yeme meselesi.
…
Her sabah güneş doğarken,
Çığlık atar beyaz bir martı
Ciğerimi parçalarcasına.
Bir vapur düdüğü çalınır,
Uyanırım hemen uykumdan.
Soğuk bir rüzgâr yakar yanaklarımı
Karabasanlar basar yatağımda.
İşte tam o saatlerde dostlar
Ben ölürüm…
…
Serbestin yakıştığı kalemi en içten dileklerimle kutluyorum.
Saygı ve selamlarımla daim olun diyorum.

Hikmet Çiftçi
20 Haziran 2020

Şiiri iki üç kez okudum.İlkin adı çok güzel. Düş Gezgini ... İnsanın düşleri gerçekten gezgindir. Onlara; ne duvarlar , ne dikenli teller, yani hiçbir şey mani olmaz.
Her ne kadar giden gemi alıp gitmese de insanı, düşte gemiden önce varılır gidilecek limana.
Yani ayrılıkların gücü yetmez düşlere.

Bazen de düşlemek yetmez olur hasrete...İşte öylesi zamanlarda , giden gemiden , uçan kuştan , yola çıkan trenden arda kalmak yok mu, o boynunu büker insanın.
"Ah o trende ben de" olaydım der...

Şiirden anladığım kadarıyla, gidilecek olsa çoktan gidecek, hasretlik çeken ...Demek ki gitmek imkansız. Ne diyeyim, anılar vardır muhakkak gönül heybesinde... Onlarla yaşamaya öğrenmek gerek.

Tam kardeşimin, gönül inceliğine uygun bir şiirdi. Tebrik ediyorum. Yolun hep açık olsun . Selamlar kardeşim.

Duygu yüklü yürek sesin daim olsun üstat. Saygılar

Tahayyülde her şey yolundadır....insanın düş bahçesi olması ne güzel,hayatı orada tertemiz yaşar insan...kötülük yok,sevgisizlik yok....o kadar çok şey yok ki,bir o kadar da her şey var...

Yüreğinize,kaleminize sağlık...
Saygılarımla...

Günün başında ve sonunda...
Bir de hayallerin "yağamayan bulutlar misali" dağıldığı anlarda
Ölüyor insan...

Çünkü zihnin, düşüncelerin zirve yaptığı
Nereden nereye doğru evrildiğimizin ipuçları o anlardadır..
Düşün gerçekle yer değiştirdiği anlar da aynı zamanda....

İnceydi yine...
Şiirselliğin öne çıktığı...
Hislerin de açığa....

Tebrikler İbrahim.....