"Balım’ın Gölgesinde Sessizlik"
(Nihal’in Penceresinde Bekleyen Aşka)
Penceresinde oturur Balım,
Sessizliğin en kibar hâliyle.
Nihal Hanefendiciğim,
Bugün vaktim gerçekten çok dardı.
Balı bırakıp kaçacaktım,
bir merhaba deyip seni yormadan gidecektim. Kalbim kırmak istemezken
yanlış anlaşıldım,
biliyorum…
Balım canım tekirim eksik kusur hata benim,
Yanlış yaptım sahibine canım tekirim.
Ben bir odunum eşeğim öküzüm danayım hayvanım.
Bir erkek bir kadınla neden arkadaş kalamıyor?
Bilemedim aklının ışığını
“Nihal Hanefendiciğim,
Aklınıza, kalbinize, ruhunuza
ve varoluşunuzun o derin dokusuna
büyük saygı duyarak söylüyorum;
size aldığım bal hâlâ elimde duruyor.
Bir çıta bal aldım bir köyden
Gökyüzü pamuk, güneş yaramaz
Biraz gülümser, biraz dalgasını geçer.
Ben başımı kaldırmışım yukarı —
Sanki kalp yağacakmış gibi.
Ama biliriz o işleri biz,
“Ben Hazırdım, Ama O…”
Ben bulaşığı yıkamaya da,
Bebek yapacaktık kızımız olacaktı
Altını temizlemeye de razıydım.
Yeter ki o, beni yüreğine yatıraydı.
Ben…
Ben aşk ateşinde yanan bir dervişim.
Ne külüm kaldı, ne gölgem.
Ne adım, ne aidiyetim…
Sadece sen…
Sadece “O” dedirten bir yangın kaldı içimde.
“Az Yana Kay Ben Geldim”
(İçsel Bir Vuslat Kasîdesi)
Bugün, sensizliğin doğduğu gün.
Tâkvim suskun…
SEVDA MESNEVİSİ I: Benliğin Kalbe Secdesi
I
Bir varmış bir yokmuş, kalbin derininde,
Yol alırmış seher vakti gizlinde.
Ah…
Bu küçük detay var ya,
bir jestten çok daha fazlası.
Benim sevdiğim birayı alması,
kelimelerle söylemediği
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!