Nihal’im’e Sessiz Dua
Nihal’im,
Kalbine istemeden gölge düşürdüysem,
Yüreğinde en ufak bir çizik açtıysam,
Affının kapısında başımı eğiyorum.
“Aşka Uğramamış Bir Ömrün Günlüğünden”
Gözlerinin içiyle konuşmayan birini sevmek istemedim hiç.
Çünkü kelimeler yalan söylüyordu,
Suskunluksa hep doğruyu fısıldıyordu.
Ey Nihal’imin ruhunda yanan kutsal meşale,
Kendi kuyusuna bakmayanın dinine gölge düşer.
Senin ışığında, din tüccarının sahte ateşi erir;
Onlar yalanın sermayesiyle cehaletin kuyusunu kazar.
Dünya, din ticaretinin tatlı zehirini sunar;
Nihal’im
Nihal’im, sen yalnızca bir isim değil,
bir düşünce, bir ahenk, bir kıyametin sabahı…
Aklın, yıldızlara sorular soran bir deniz,
sükûnette dahi titreşen bir bilgelik.
Nihal'den Nûr'a: Bir Vuslat Risalesi
Nihal’im, Sen ki bana doğan ilk güneşsin,
Her doğuşunla, ruhumun gecesini yırtan bir neş'esin.
Beni küllerimden yeniden var eden, ezelî bir sırsın.
KADERİ İNKAR
(Nihal’im ve Kaderin Dansı)
I. KADER ÖPÜCÜĞÜ
NİHAL'İMÜN MECNÛNU
(Sidretü’l-Münteha’dan İnen Aşk Risalesi)
Ey Nihal’im,
Yokluğunla ördüğün bu aşk sürgünü,
Tenimde yangın, ruhumda bir tükeniş…
Şimdi sana yazdığım her söz,
Gönlümün en karanlık dehlizlerinden süzülen
bir iç çekiş…
Sen benim içimdeki kırık aynasın,
parçalara bakınca kendimi değil,
seni görüyorum.
Sen — bir nehir, ben — kurak toprak;
sana dokunmadan yeşermek isteyen
Bir bakış attın, sustu zaman,
Gözlerin değdi, eridi duman.
Bir söz söylemedin ama duydum,
Kalbim seninle, çoktan uyumdan uyandım.
Sessizlik dolusu zarif bir çağrı,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!