"Nihâl’im — Vahdetin Aynasındaki Sır"
Ey Nihâl’im, sen varlığın sükûtunda yankılanan bir nağme misin,
Yoksa kâinatın kalbinde atan ilk heyecan mı?
Suyun mânevî kudretinde arınmış, gülün rüyasında tomurcuklanmış,
Aşkın en saf hâlinde billurlaşmış bir remz-i ilâhîsin.
Ey Nihal’imin Gölgesinde Saklı Ateş,
Benim kalbimdir senin uğruna yanan kıvılcım!
Tazallüm değil, sana boyun eğmek hayır,
Sana karşı yükselen bu fırtına, ey zalim sevgili Nihal’im!
Nihal’im: İsyanı Zarif
Nihal’im, ismi gibi ince, güzel, hoş bir insandı;
Biçimi, duruşu, davranışlarıyla
Hoşa giden, beğenilen bir hanımefendi…
Dili, konuşması incelikli, nükteli, yumuşaktı;
Nihâl’imin Varlık Risalesi
Bâb-ı Evvel — Adın Kudreti
Ey Nihâl’im, adın
Varlığın ilk nefesi,
Aşkın kudret aynasında yazılı bir dua…
ÜÇ KAPININ HİKMETİ – Nihal’im İçin
(Bir aklın, bir nefsin, bir kalbin sınavından…)
Kapı çaldı…
Nihal’im açtı…
Gözlerin değdi sabaha,
Güneş bile nazlandı.
Bir tebessüm gibi geldin,
Kalbim sende saklandı.
Nihal’in gözleri değdi sabaha,
Mukaddime
Aşk-ı mecazî, kalbin ilk kıvılcımıdır;
O kıvılcım, bazen bir kadının bakışında,
Bazen bir sözün ışıltısında doğar.
Lâkin her kıvılcım, güneşe işaret eden bir perdedir.
Nihal: Bir Vuslat Alegorisi
Aşka (mecazi) gönül vermem, onlara inanmam artık,
Yıllarca boşuna, başka kapılarda gözyaşı döktüm, yanmadım mı?
Ama Nihal’im…
Varlığının ışığıyla ruhuma dokundu,
NİHAL'İN TEVAFÜKÜ
(Seyr-i Sülûk ile Vuslat)
Bir yapbozun kenar parçasıydım,
Sessizce beklerdim Nihal’imi bulmayı.
SEYR Ü SULÛK RISALESİ: NIHAL'İMİN AYNASINDA
(Günümüz Türkçesiyle Mistik Yolculuk)
I. AYNADAN İÇERİ
Nihal’im, senin gözlerinde bir gelecek bahçesi gördüm,
Erkek bakışı ise hep geçmişin tozlu raflarında kayboldu.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!